– Ecrimisil Müdahalenin Önlenmesi (Davacının Taşınmazı Temlik Etmesi)
– Müddeabihin Dava Sırasında Temlik Edilmesi (Davada Sıfatın Kalmaması)
– Davada Sıfatın Kalmaması (Davacının Taşınmazı Temlik Etmesi) –
Müdahalenin önlenmesi davasında, dava sırasında taşınmazı 3. kişiye satan davacı’nın, mülkiyet ile ilişkisi kesildiğinden, davada sıfatı kalmamıştır. Elatmanın önlenmesi isteğinin bu sebeple reddi gerektiğinden bu yöndeki karar sonucu itibariyle doğrudur. Ancak davacı’nın haksız işgal yönünden vaki talebinin, taşınmazı edindiği tarihten sattığı tarihe kadar ki döneme inhisaren kabulü gerekir.
DAVA ve KARAR:
Taraflar arasında görülen davada;
Davacı, kayden maliki olduğu 2 parsel sayılı taşınmazdaki 16 nolu bağımsız bölümü davalının haksız olarak kullandığını ileri sürerek elatmanın önlenmesi ve ecrimisil isteklerinde bulunmuştur.
Davalı, taşınmazın öncesinde eşi Hilal`e ait olduğunu, Hilal`in muvazaalı olarak davacı oğluna devrettiğini, daha sonra müşterek haneyi terk ederek boşanma davası açtığını, taşınmazı evlilik birliğinin müşterek hanesi olması nedeniyle iyiniyetle kullandığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, davanın fuzuli şagil olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Karar, davacı tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla, süresinde verildiği ve kayıt olunduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra Tetkik Hakimi Şükran Dağlı İlgün`ün raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü:
YARGITAY 1. HUKUK DAİRESİ KARARI:
Dava, çaplı taşınmazdaki bağımsız bölüme elatmanın önlenmesi ve ecrimisil isteklerine – ilişkindir.
Mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir.
Dosya içeriğinden ve toplanan delillerden; çekişme konusu 2 parsel sayılı taşınmazdaki 16 nolu bağımsız bölümün dava dışı Hilal`e ait iken satış suretiyle 16.7.2004 tarihinde oğlu olan davacı Kutad`a temlik ettiği ve kayden bağımsız bölümün maliki olan Kutad`ın yargılama sırasında 28.11.2006 tarihinde dava dışı Onur`a sattığı ve mülkiyet ile ilişkisinin kesildiği belirlenerek davacının davada sıfatının kalmadığı gözetilmek suretiyle elatmanın önlenmesi isteğinin reddedilmiş olması bu gerekçe ve sonucu itibariyle doğrudur. Bu yöne ilişkin davacının temyiz itirazı yerinde değildir reddine.
Ancak, davacının taşınmazı edindiği 16.7.2004 tarihinden dava dışı Onur`a temlik ettiği 28.11.2006 tarihine kadar kayden malik olduğu, davalının ise taşınmazda kayıttan ve mülkiyetten kaynaklanan bir hakkı bulunmadığı halde tasarrufunda bulundurduğu anlaşılmaktadır.
Bu durumda, kötüniyetli zilyedin taşınmazı kullanmasından dolayı mülkiyet sahibine ödemekle yükümlü olduğu haksız işgal tazminatı niteliğindeki ecrimisilden davalının sorumlu olacağı kuşkusuzdur.
Hal böyle olunca; davacının taşınmazı edindiği 16.7.2004 tarihinden dava tarihine kadar olan dönem için belirlenecek ecrimisil bakımından davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ve yasal olmayan gerekçelerle yazılı olduğu üzere hüküm kurulması doğru değildir.
SONUÇ: Davacının bu yöne değinen temyiz itirazı yerindedir. Kabulü ile hükmün açıklanan nedenlerden ötürü BOZULMASINA, oybirliği ile karar verildi.