– Boşanma (Eşini Aldatan Koca Aleyhine Manevi Tazminat)
– Kusurlu Eş Aleyhine Manevi Tazminat
– Manevi Tazminat (Eşini Aldatan Koca Aleyhine) –
TMK.4,174/2 – HUMK.438/ II – 818 Sa.Ka.44,49
Manevi tazminat, bozulan manevi dengenin yerine gelmesi için kabul edilmiş bir telafi şekli olup boşanmaya sebep olan olayların kişilik haklarına saldırı teşkil etmesi halinde manevi tazminata hükmedilir.
Manevi tazminatın miktarının belirlenmesinde ise kişilik haklarına yapılan saldırının niteliği ve tarafların ekonomik sosyal durumu nazara alınmalıdır.
Tüm dosya kapsamından davalı-k.davacı kocanın eşini başka bir kadınla aldattığı sabit olup evlilik birliği bu nedenle sona ermiştir.
Davacı-k.davalı kadına boşanmaya neden olan olaylar sebebiyle kusur izafe edilemez. Kaldı ki somut olayda dosya kapsamından da anlaşıldığı üzere Borçlar Kanunu 44. maddenin uygulanma olanağı bulunmamaktadır.
O halde dosyadaki belgelerden ekonomik durumunun çok iyi olduğu anlaşılan koca aleyhine takdir edilen 100.000.- TL. manevi tazminat miktarı yerinde olup, usul ve yasaya uygun bulunan direnme kararının onanması gerekir.
DAVA ve KARAR:
Taraflar arasındaki “boşanma, nafaka, maddi ve manevi tazminat” davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Kadıköy 1. Aile Mahkemesince boşanma ve maddi tazminat davasının kabulüne, manevi tazminat davasının kısmen kabulüne, yoksulluk nafakası talebinin reddine dair verilen 25.7.2007 gün ve 2006/102 E. – 2007/552 K. sayılı kararın incelenmesi davalı-karşı davacı vekili tarafından istenilmesi üzerine,
Yargıtay 2. Hukuk Dairesinin 16.12.2008 gün ve 2007/19322 E. – 2008/17091 K. sayılı ilamı;
(…1- Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre davalı-karşılık davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir.
2- Tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, paranın alım gücü, kusur dereceleri ve özellikle kişilik haklarına saldırı niteliğindeki olaylar dikkate alınarak davacı-karşılık davalı kadın yararına hükmolunan manevi tazminat çoktur.
Türk Medeni Kanununun 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesi ile, Borçlar Kanununun 44. ve 49. maddeleri nazara alınarak daha uygun miktarda manevi tazminat (TMK.174/2.) takdiri gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması bozmayı gerektirmiştir…) gerekçesi ile hükmün 2. bentte gösterilen sebeplerle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle yeniden yapılan yargılama sonunda; mahkemece önceki kararda direnilmiştir.
Hukuk Genel Kurulu’nca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve direnme kararının verildiği tarih itibariyle H.U.M.K.nun 2494 sayılı Yasa ile değişik 438/II. fıkrası hükmü gereğince duruşma isteğinin reddine karar verilip dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:
YARGITAY HUKUK GENEL KURULU KARARI:
Dava, karşılıklı boşanma, nafaka ve maddi-manevi tazminat isteğine ilişkindir.
Davacı-Karşı davalı vekili, davalı kocanın eşine ve çocuğuna karşı sorumluluğunu yerine getirmediğini, başka bir kadınla ilişkiye girdiğini ve bu kadından çocuğu olduğunu ileri sürerek tarafların boşanmalarına, müşterek çocuğun velayetinin davacı anneye bırakılmasına, davacı için 2.500.- YTL. müşterek çocuk için 5,000.- YTL. nafakaya hükmedilmesine, davalının ağır kusuru nedeni ile 150,000.- YTL. maddi, 300,000.- YTL. manevi tazminatın davalıdan alınarak davacıya ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı–Karşı davacı vekili, davacının davalıyı kendinden uzak tutması nedeni ile davalının başka bir kadın ile ilişki kurmak durumda kaldığını ve bu kadından bir çocuğu olduğunu, davacı çalıştığından ve refah düzeyi yüksek bir hayat sürdüğünden nafaka isteyemeyeceğini, maddi ve manevi zararı olmadığını belirterek açılmış olan boşanma, nafaka, maddi ve manevi tazminat davalarının reddi ile karşılık boşanma davalarının kabulüne karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Mahkemenin boşanma ve maddi tazminat davasının kabulüne, manevi tazminat davasının kısmen kabulüne, yoksulluk nafakası talebinin reddine ve karşı davanın reddine dair verdiği karar, Özel Dairece yukarıda belirtilen nedenle manevi tazminat yönünden bozulmuş, mahkemece “tarafların ekonomik ve sosyal konumu, davacının evlilik birliğinin devam etmemesi nedeniyle karşı karşıya kaldığı sorunlar, aldatmanın yarattığı travma ve bunun kişilik üzerinde yaratacağı ağır olumsuz etki, değerlendirildiğinde taktir edilen 100.000.- TL. manevi tazminatın hakkaniyete uygun olduğu“ gerekçesiyle önceki kararda direnilmiştir.
4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 174/2. maddesine göre, boşanmaya sebep olan olaylar yüzünden kişilik hakkı saldırıya uğrayan tarafın, kusurlu olan diğer taraftan manevi tazminat olarak uygun miktarda bir para ödenmesini isteyebileceği öngörülmüştür.
Manevi tazminat, bozulan manevi dengenin yerine gelmesi için kabul edilmiş bir telafi şekli olup boşanmaya sebep olan olayların kişilik haklarına saldırı teşkil etmesi halinde manevi tazminata hükmedilir.
Manevi tazminatın miktarının belirlenmesinde ise kişilik haklarına yapılan saldırının niteliği ve tarafların ekonomik sosyal durumu nazara alınmalıdır.
Tüm dosya kapsamından davalı-k.davacı kocanın eşini başka bir kadınla aldattığı sabit olup evlilik birliği bu nedenle sona ermiştir. Davacı-k.davalı kadına boşanmaya neden olan olaylar sebebiyle kusur izafe edilemez. Kaldı ki somut olayda dosya kapsamından da anlaşıldığı üzere Borçlar Kanunu 44. maddenin uygulanma olanağı bulunmamaktadır. O halde dosyadaki belgelerden ekonomik durumunun çok iyi olduğu anlaşılan koca aleyhine verilen manevi tazminat miktarı yerinde olup, usul ve yasaya uygun bulunan direnme kararının onanması gerekir.
SONUÇ: Davalı-Karşı Davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile, direnme kararının yukarıda açıklanan nedenlerle ONANMASINA, oyçokluğu ile karar verildi.