Ana Sayfa Yargı Kararları Y2HD 27.5.2009 E.2009/2-150 – K.2009/212

Y2HD 27.5.2009 E.2009/2-150 – K.2009/212

480
0

– Manevi Tazminat (Boşanmada)

– Boşanmada Manevi Tazminat (Fiilen Biraraya Gelerek Affedilen Olaylar)

– Kusursuz Kadın Lehine Manevi Tazminat –

 

TMK.4,174BK.42,43,44,49

Taraflar 16 günlük ayrılıklarından sonra birbirlerini affedip tekrar bir araya geldiklerine göre daha önceki olaylar nedeniyle kişilik haklarının saldırıya uğradığından bahisle manevi tazminat talep edemezlerse de:

Tanık beyanlarından tarafların bir araya geldikleri son üç haftalık zaman diliminde de davalı-karşı davacı kadının herhangi bir kusuru olmaksızın davacı-karşı davalı kocanın eşini istemediği, evden kovduğu, üzerine düşen sorumlulukları yerine getirmediği ve bu olayların davalı kadının kişilik haklarına saldırı teşkil ettiği anlaşıldığından; kadın lehine manevi tazminat takdiri gerekir.

DAVA ve KARAR:

Taraflar arasındaki “boşanma, maddi-manevi tazminat ve nafaka” davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Sincan 2.Aile Mahkemesince asıl davanın reddine, karşı davanın kısmen kabulüne dair verilen 8.3.2007 gün ve 2006/609 E. – 2007/166 K. sayılı kararın incelenmesi taraf vekilleri tarafından istenilmesi üzerine,
Yargıtay 2. Hukuk Dairesinin 15.10.2008 gün ve 2007/13725 E., 2008/13382 K. sayılı ilamı;
(…1- Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre davacı-karşı davalı kocanın tüm, davalı-karşı davacı kadının ise aşağıdaki bentler kapsamı dışındaki temyiz itirazları yersizdir.
2- Toplanan delillerden davacı-davalı kocanın davalı-davacı kadını evden kovduğu ve aşağıladığı anlaşılmıştır.
Türk Medeni Kanununun 174/2. maddesi, boşanmaya sebebiyet vermiş olan olaylar yüzünden kişilik hakları saldırıya uğrayan tarafın, kusurlu olandan manevi tazminat isteyebileceğini öngörmüştür. Toplanan delillerden evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına sebep olan olaylarda tazminat isteyen davalı-davacı kadının ağır yada eşit kusurlu olmadığı, bu olayların kişilik haklarına saldırı teşkil ettiği anlaşılmaktadır. O halde mahkemece, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, tazminata esas olan fiilin ağırlığı ile hakkaniyet kuralları (TMK. 4 BK. 42,43,44,49) dikkate alınarak davalı-davacı kadının yararına uygun miktarda manevi tazminata hükmedilmesi gerekir. Bu yönün dikkate alınmaması doğru görülmemiştir.
3- Boşanmanın eki niteliğindeki maddi ve manevi tazminatlar boşanma hükmünün kesinleşmesi ile muaccel hale gelir. Faize de bu tarihten itibaren hükmedilmesi gerekirken yazılı gerekçelerle davalı–karşı davacı kadının faiz isteminin reddi doğru olmamıştır.) gerekçesi ile “Temyiz edilen hükmün yukarıda 2. ve 3. bentte gösterilen nedenlerle bozulmasına, bozma kapsamı dışında kalan temyize konu diğer yönlerin 1. bentte gösterilen nedenlerle onanmasına” karar verilerek dosya yerine geri çevrilmekle yeniden yapılan yargılama sonunda; mahkemece önceki kararda direnilmiştir.

Hukuk Genel Kurulu’nca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:

YARGITAY 2. HUKUK DAİRESİ KARARI:

Dava; boşanma, maddi-manevi tazminat ve nafaka istemine ilişkindir.
Davacı-k.davalı Ali Diri vekili, evliliğin ilk günlerinden itibaren davalının huzursuzluk çıkardığını, davacıya hakaret ettiğini, davacıyı küçük düşürücü davranışlar sergilediğini, birçok defa evi terkettiğini, davacının tüm gayretlerine rağmen davalının birliğin devamı için hiçbir çaba ve gayret göstermediğini ileri sürerek tarafların boşanmalarına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

Davalı-k.davacı Merve Diri vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde, davacının davasının haksız olduğunu, tartışmalara davacının tavırlarının neden olduğunu, davacının sürekli olarak davalıyı ailesi ile birlikte kalmaya zorladığını, tarafların ancak yatmadan yatmaya müşterek hanelerine gidebildiğini, davacının ailesinin devamlı taraflara müdahale ettiğini, davacının davalıyı görmek istemediğini söyleyen mesajlar çekmeye başladığını ve eşyaları toplayıp gitmesini istediğini, davacının ayrıca davalının annesine de kızını alması yönünde mesajlar çektiğini, bu nedenle baba evine giden davalının tekrar evliliğini kurtarmak için döndüğünü, ancak evliliğin davacı kocanın kusurundan dolayı çekilmez hale geldiğini ileri sürerek asıl davanın reddi ile karşılık boşanma davasının kabulüyle tarafların boşanmalarına, 500,00.- YTL tedbir ve yoksulluk nafakasına, 25.000.- YTL. maddi – 25.000.- YTL. manevi tazminata hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.

Yerel Mahkemece, asıl davacı Ali tarafından açılan boşanma davasının reddine, davalı-k.davacı Merve tarafından açılan boşanma davasının kabulüne, tarafların boşanmalarına, aylık 160.- YTL. yoksulluk nafakası ile 4000.- YTL. maddi tazminatın asıl davacıdan alınarak davalı Merve’ye verilmesine, davacı kocanın davalıya yönelik, davalının kişisel haklarını haleldar eden ve manevi tazminat talep hakkı doğuran eylem ve davranışlarının tespit olunamamış bulunması karşısında davalı Merve’nin manevi tazminat talebinin reddine ilişkin olarak verilen karar, Özel Dairece yukarıda yazılı gerekçe ile manevi tazminat yönünden bozulmuş, yerel mahkeme kararında direnmiştir.

Yerel Mahkeme ile Özel Daire arasındaki uyuşmazlık, davalı-k.davacı Merve’nin kişilik haklarının saldırıya uğrayıp uğramadığı noktasında toplanmaktadır.
Taraflar 16 günlük ayrılıklarından sonra birbirlerini affedip tekrar bir araya geldiklerine göre daha önceki olaylar nedeniyle kişilik haklarının saldırıya uğradığından bahisle manevi tazminat talep edemezlerse de tanık beyanlarından tarafların bir araya geldikleri son üç haftalık zaman diliminde de davalı-k.davacı kadının herhangi bir kusuru olmaksızın davacı-k.davalı kocanın eşini istemediği, evden kovduğu, üzerine düşen sorumlulukları yerine getirmediği ve bu olayların davalı kadının kişilik haklarına saldırı teşkil ettiği anlaşıldığına göre Hukuk Genel Kurulu’nca da benimsenen Özel Daire Bozma Kararına uyulmak gerekirken, önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Bu nedenle direnme kararı bozulmalıdır.

SONUÇ: Davalı–k.davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile, direnme kararının Özel Daire Bozma Kararında ve yukarıda gösterilen nedenlerden dolayı BOZULMASINA, oyçokluğu ile karar verildi.

Y.2.H.D. 27.5.2009 E.2009/2-150 – K.2009/212

Önceki İçerikY9HD 12.2.2009 E.2007/34497 – K.2009/2361
Sonraki İçerikYHGK 1.7.2009 E.2009/4-246 – K.2009/297

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.