TMK.589,596 – 2675 Sa.Ka.34,42
Vasiyetname, Medeni Kanununun 589, 596. maddelerine uygun olarak açılmamış olduğundan, tanınmaya dair davanın reddi usule ve kanuna uygun bulunmuştur.
DAVA ve KARAR: Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:
YARGITAY 2. HUKUK DAİRESİ KARARI:
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle isteğin münhasıran vasiyetnamenin tanınmasına ilişkin olmasına, 2675 Sayılı Milletlerarası Özel Hukuku ve Usul Hukuku Hakkındaki Yasasının 34 ve 42. maddeleri uyarınca ancak yabancı mahkeme ile hakem kararlarının tenfiz ve tanınmasının imkan dahilinde bulunmasına, vasiyetnamenin bu özelliği taşımamasına, mirasın ölenin milli hukukuna tabi olup Türkiyedeki taşınmazlar hakkında Türk Hukukunun uygulanacağına ve bu vasiyetnamenin Medeni Kanununun 589, 596. maddeleri uyarınca uygun olarak açılmamış bulunmasına göre yerinde bulunmayan temyiz isteğinin reddiyle,
SONUÇ: Usul ve kanuna uygun olan hükmün ( ONANMASINA ), oyçokluğu ile karar verildi.
Y.2.H.D. 22.3.2007 E.2006/11915 – K.2007/4715
KARŞI OY YAZISI:
Davacı vekili dava dilekçesinde; “…Vasiyetçi, davacının annesidir. Vasiyetnamenin aslı ve fotokopisi ile noter onaylı Türkçe tercümesi ekte sunulmuştur….Sunulan nedenlerle Türk makamlarınca da geçerlik kazanabilmesi için vasiyetnamenin tanınmasına karar verilmesi” istenilmiştir. Davacının amacı vasiyetnameyi yürürlüğe koyabilmek, kendi ifadesiyle: Vasiyetnameye Türk makamlarınca da geçerlik kazandırabilmektir.
Dava, Kaş Asliye Hukuk Mahkemesinde incelenerek “…vasiyetnamenin Türk Mevzuatına göre kesinleştirilmediğinden” davanın reddine karar verilmiştir. Vasiyetname, “geçerli olup olmadığına bakılmaksızın” tesliminden başlayarak bir ay içinde mirasbırakanın yerleşim yeri sulh hâkimi tarafından açılır ve ilgililere okunur. (Ömer Uğur GENÇCAN, 4721 Sayılı Türk Medeni Kanunu, Bilimsel Açıklama-İçtihatlar-İlgili Mevzuat, Yetkin Yayınevi, Ankara 2007, Kısaltma: GENÇCAN-TMK-2, s.3584-3586)
Olayları anlatmak taraflara, hukuki niteleme ise hakime aittir. Davacı tarafından vasiyetnamenin aslı da sunulduğuna göre yapılacak iş öncelikle vasiyetnamenin “geçerli olup olmadığına bakılmaksızın” tesliminden başlayarak bir ay içinde mirasbırakanın yerleşim yeri “sulh hâkimi” tarafından açılıp ve ilgililere okunmasını sağlamaktır. Görev kamu düzenine ilişkindir. Yargılamanın her aşamasında kendiliğinden dikkate alınır. Bu sebeplerle değerli çoğunluğun “farklı görüşüne” katılmıyorum.