Taşınmaz satış bedelinin ödenmeyen kısmının tahsili için açılan davada:
Davacı satıcı ile alıcı şirket arasında düzenlenen 22.3.2000 günlü ek protokolde bakiye satış bedeli olan 43.000.- Doların ödenmesi taşınmazın devrine ilişkin sorunun giderilmesi şartına bağlanmış, giderilmediği takdirde davalının satıştan dönerek şimdiye kadar ödediği 81.000.- Doları geri isteme hakkı olduğu belirtilmiştir.
Taşınmaz üzerindeki ihtilaf davacı satıcı tarafından giderilmediği için ek protokole göre bakiye satış bedelinin istenmesi mümkün değildir.
Ancak taşınmaz halen davalı mülkiyetinde olup davalının taşınmazı iade etmeyeceği belirtildiğinden sözleşmenin feshi ile şimdiye kadar ödediği 81.500.- Doların iadesini de talep edemez.
Bu durumda bakiye bedele yönelik davanın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir.
DAVA ve KARAR:
Taraflar arasındaki tapu iptal-alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı- davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü:
YARGITAY 13. HUKUK DAİRESİ KARARI:
Davacı maliki olduğu 816 parselin satışı için davalı Hasan Avcı`ya vekaletname verdiğini, vekilin taşınmazı diğer davalıya 18.2.2000 tarihinde düzenlenen protokolle gerçek değerinin altında 125.000.- Dolar bedelle sattığını,65.000.- Doların peşin alındığını, kalan bakiye için çekler alındığını, ancak ödenmediğini, taşınmazın devrinde de sorunlar olduğunu, bakiye 43.000.- Doların ödenmesinin taşınmazın devrindeki sorunların giderilmesi şartına bağlandığını, sorunlar giderildiği ve taşınmazın tamamen davalı hakimiyetinde olmasına rağmen bakiye bedelin ödenmediğini, alıcı şirket ile işbirliği içinde hareket ederek kendisini zarara uğratan vekilinin 11.8.2000 tarihinde azledildiğini bildirerek öncelikle taşınmazın tapusunun iptali ile adına tescilini, olmadığı takdirde taşınmazın gerçek bedeli ile satış bedeli arasındaki farktan doğan zararın ve protokole göre ödenmeyen 43.000.- Dolar bakiye bedelin fazlaya ilişkin hakları saklı kalarak 60.000.- Dolar olarak tahsilini, buda kabul görmez ise 43.000.- Doların 18.2.2000 tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı taşınmazın mülkiyeti ile ilgili sorun olduğu halde kendisinden saklandığını, taşınmazın asıl hak sahiplerinin açtığı davada taşınmazı ve taşınmaz üstündeki yatırımlarını kaybetmemek için davacılarla anlaşarak. 80.000.- Dolar ödeyerek kendileri hakkındaki davanın atiye bırakılmasını sağladıklarını, taşınmazla ilgili sorunun davacı tarafından değil kendileri tarafından giderilmiş olması nedeniyle bakiye bedel ödemek zorunda olmadıklarını savunarak davanın reddini dilemiştir. Karşı davasında 22.3.2000 tarihli protokole göre ödediği 81.500.- Doların ticari faiziyle tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece davalı Hasan Avcı hakkındaki davanın reddine, Davalı şirket hakkındaki davanın kısmen kabulü ile 43.500.- Doların dava tarihinden itibaren devlet bankalarının dolar cinsinden açılan 1 yıllık vadeli mevduata verilen en yüksek faizi ile ödeme tarihindeki TL. karşılığının davalıdan tahsiline, fazlaya ilişkin talebin ve karşı davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davalı karşı davacı tarafından temyiz edilmiştir.
1- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre karşı davacı davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazının reddi gerekir.
2- Davacının vekili Hasan Avcı tarafından 816 sayılı parselin 18.2.2000 günülü protokolle davalı şirkete 125.000.- Dolar karşılığı satışının yapılarak 65.000.- Dolar peşinat ödendiği, bakiye için çekler alındığı, tapunun 18.2.2000 tarihinde davacı vekili aracılığı ile davalı şirkete verildiği davalının bu parsel üzerine akaryakıt istasyonu kurarak faaliyete başladığı bilahare bakiye satış bedeli ve taşınmazın devri için 22.3.2000 günlü ek protokol yapıldığı hususları dosya kapsamından anlaşılmaktadır. EK protokol kapsamına göre taşınmazın devrinde sıkıntılar olması nedeniyle bakiye satış bedelinin ödenmesinin bu devir sorunlarının halline bağlandığı, halledilmemesi durumunda alıcının satıştan dönerek ödediği 81.500.- Dolar bedeli geri isteme hakkı olduğu kararlaştırılmıştır. Taraflar arasında tapuda düzenlenen resmi satışla tapu devrinin gerçekleştiği ve bakiye satış bedelinin 43.500.- Dolar olduğu hususları ihtilaflı değildir. Davalı taraf taşınmaz üzerindeki ihtilafı kendilerini gidermiş olması nedeniyle bakiye bedelle sorumlu olmadıklarını savunmuş, delil olarak gerçek hak sahipleri tarafından açılan dava dosyalarını delil olarak göstermişlerdir. Mersin 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 1997/50-1998/778 esas ve karar sayılı 13.10.1998 tarihli 8.1.1999 tarihinde kesinleşen dava dosyasının incelenmesinde; Dava konusu taşınmazın gerçek hak sahipleri Selahattin ve Mustafa adına düzenlenen sahte vekalet ile İlhan Gökçaya satışı nedeniyle Selahattin ve Mustafanın tapu iptali ve tescil davası açtığı davacılar adına tesciline Karar verildiği, ancak taşınmazın bu sırada üçüncü kişiye, ondan davacıya ondanda davalı şirkete satılmış olması nedeniyle kararın infaz edilemediğinden gerçek hak sahipleri Selahattin ve Mustafanın İlhan Gökçay, Mustafa Kara, Yavuz Gözükara ve Davalı şirkete karşı açtıkları tapu iptal davasında 10.11.2000 tarihinde İlhan Akçay hakkındaki davanın tazminat davasına dönüştürüldüğü, diğer davalılar ve bu arada davalı şirket hakkındaki davanın atiye bırakıldığı görülmüştür. Davalı bu atiye bırakma kararı için davacılarla 4.11.2000 tarihli protokol yaptıklarını ve Selahattin ve Mustafaya 80.000 Dolar bedel ödeyerek davadan vazgeçmelerinin sağlandığını savunmuş, buna ilişkin sulh ve davadan feragat protokolünü sunmuştur. Yine davacı satıcı ile alıcı şirket arasında düzenlenen 22.3.2000 günülü ek protokolde bakiye satış bedeli olan 43.000.- Doların ödenmesi taşınmazın devrine ilişkin sorunun giderilmesi şartına bağlanmış, giderilmediği takdirde davalının satıştan dönerek şimdiye kadar ödediği 81.000.- Doları geri isteme hakkı olduğu belirtilmiştir. Taşınmaz üzerindeki davaların davalı şirketin Selahattin ve Mustafa ile anlaşarak ve 80.000.- Dolar bedel ödeyerek giderildiği dosya kapsamından anlaşılmaktadır. Taşınmaz üzerindeki ihtilaf davacı satıcı tarafından giderilmediği için ek protokole göre bakiye satış bedelinin istenmesi mümkün değildir. Davalı alıcı şirket bakiye satış bedelinden daha fazlasını ödeyerek taşınmaz üzerindeki ihtilafı kaldırmıştır. Ancak taşınmaz halen davalı mülkiyetinde olup davalının taşınmazı iade etmeyeceği belirtildiğinden sözleşmenin feshi ile şimdiye kadar ödediği 81.500.- Doların iadesini talep edemez. Bu durumda bakiye bedele yönelik davanın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir.
SONUÇ: Yukarıda 1.bentte açıklanan nedenle davalı karşı davacının sair temyiz itirazlarının reddine, 2. bentte açıklanan nedenle kararın davalı karşı davacı yararına ( BOZULMASINA ), oybirliği ile karar verildi.