– İhalenin Feshi (İcra Emrinini Asile Tebliği)
– İhalenin Feshi (Menkul İhalesinde Satış İlanının Borçluya Tebliğ Edilmemesi)
– İcra Emrinin Asile Tebliği (İhalenin Feshi)
– Menkul İhalesinde Satış İlanının Borluya Tebliğ Edılmemesi (İhalenin Feshi)
– Satış İlanının Borçluya Tebliğ Edilmemesi (Menkul İhalesi)
İcra emrinin vekil yerine asile tebliği, yasayada ve uygulamada fesih nedenleri arasında kabul edilmemiştir.
Menkul ihalelerini düzenleyen İİK.nun 112 ve takip eden maddelerinde, borçluya satış ilanının tebliği zorunlu değildir.
Satış kararında (gazete ilanının tebliğ edilmeyenlere tebliğ edilmiş sayılmasına) biçiminde ibarelerin yazılı olduğu görülmüştür. Bu nedenle satış ilanının borçlu vekiline tebliğ edilmemiş olması, ihalenin feshini gerektirmeyeceğinden ve ihalenin feshini gerektirecek başkacada bir neden bulunmadığından, Mahkemece ihalenin feshi istemin reddi yerine kabulü yönünde hüküm tesisi isabetsizdir.
DAVA ve KARAR:
Taraflar arasındaki “İhalenin Feshi-Haczin Kaldırılması-İcra Emrinin İptali“ davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Ankara 6. İcra Mahkemesince davanın kabulüne dair verilen 14.6.2007 gün ve 400-522 sayılı kararın incelenmesi davalılar vekili tarafından istenilmesi üzerine,
Yargıtay 12. Hukuk Dairesinin 4.12.2007 gün ve 20254-22733 sayılı ilamı;
(…1- Duruşma talebinin reddine, 2-Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de;
İİK.’nun 134. maddesinde ihalenin feshi nedenleri teker teker belirtilerek gösterilmemiştir. Sadece, (ihalenin Borçlar Kanunu’nun 226. maddesinde yazılı), (satış ilanı tebliğ edilmemiş olması), (satılan malın esaslı niteliklerindeki hata) ve (ihaledeki fesat) nedeniyle ihalenin bozulabileceğine değinilmiştir.
İhalenin bozulma nedenleri gerek doktrinde ve gerekse Yargıtay uygulamasında;
a) İhaleye fesat karıştırılmış olması
b) Artırmaya hazırlık aşamasındaki hatalı işlemler,
c) İhalenin yapılması sırasındaki hatalı işlemler,
d) Alıcının taşınmazın önemli nitelikleri hakkında hataya düşürülmüş olması,
Şeklinde sıralanabilir.
Somut olayda, 21.6.2006 tarihinde yapılan ihalenin feshi istenilmiş, Mahkemece, icra emrinin vekil yerine asile tebliğinin yasaya aykırı olduğundan iptaline karar verilip takip kesinleşmeden konulan haczin kaldırılmasına ve usulsüz hacze dayalı yapıldığından bahisle ihalenin feshine karar verilmiştir. Mahkemenin fesih sebebi olarak kabul ettiği bu olgu yukarıda yazılı fesih nedenleri arasında bulunmamaktadır.
Öte yandan, menkul ihalelerini düzenleyen İİK.nun 112 ve takip eden maddelerinde düzenlenmediğinden borçluya satış ilanının tebliği zorunlu değildir. Satış kararında (gazete ilanının tebliğ edilmeyenlere tebliğ edilmiş sayılmasına) biçiminde ibarelerin yazılı olduğu görülmüştür. Bu nedenle satış ilanının borçlu vekiline tebliğ edilmemiş olması ihalenin feshini gerektirmeyeceğinden ve ihalenin feshini gerektirecek başkacada bir neden bulunmadığından, Mahkemece ihalenin feshi istemin reddi yerine kabulü yönünde hüküm tesisi isabetsizdir….) gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda, mahkemece önceki kararda direnilmiştir.
Hukuk Genel Kurulunca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:
YARGITAY HUKUK GENEL KURULU KARARI:
Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dosyadaki tutanak ve kanıtlara, bozma kararında açıklanan gerektirici nedenlere göre,Hukuk Genel Kurulu’nca da benimsenen Özel Daire Bozma Kararına uyulmak gerekirken,önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Bu nedenle direnme kararı bozulmalıdır.
SONUÇ: Davalılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile, direnme kararının Özel Daire Bozma Kararında gösterilen nedenlerden dolayı BOZULMASINA, oyçokluğu ile karar verildi.