Ana Sayfa Yargı Kararları Y5CD 22.3.2010 E.2006/3664 – K.2010/2233

Y5CD 22.3.2010 E.2006/3664 – K.2010/2233

457
0

– Veznedarın Zimmeti (Yetkinin Kötüye Kullanılması Suretiyle – Müsadere)
– Zimmet (Yetkinin Kötüye Kullanılması Suretiyle – Müsadere)
– Müsadere (Zimmet)
– Hak Kullanmaktan Yoksun Bırakılma –

TCK.53,55

Zimmet suçu sebebiyle yapılan yargılamada;
Suçun 5237 sayılı Yasa`nın 53/1-a maddesindeki yetkinin kötüye kullanılması suretiyle işlenmesine rağmen kamu görevlisi olan sanık hakkında 53/5. maddenin tatbik edilmemesi ve Zimmete konu paraya el konulamadığı ve ödenmediği halde TCK.`nın 55/2. maddesinin tatbik edilmemesi, kanuna aykırıdır.

DAVA ve KARAR:

Zimmet suçundan sanık Mevlüt`ün yapılan yargılanması sonunda; atılı suçtan mahkumiyetine dair, (Denizli İkinci Ağır Ceza Mahkemesi)`nden verilen 16.6.2005 gün ve 2003/143 Esas, 2005/213 Karar sayılı hükmün süresi içinde Yargıtay`ca incelenmesi sanık müdafii ve katılan vekili tarafından istenilmiş olduğundan dava evrakı Ç. Başsavcılığı`ndan tebliğname ile Daireye gönderilmekle incelenerek gereği düşünüldü:

YARGITAY 5. CEZA DAİRESİ KARARI:

1993 yılında T… Devlet Hastanesinde Yardımcı Hizmetler Sınıfında gassal unvanıyla göreve başlayan sanığın 1.5.2002 tarihinden önce Döner Sermaye Saymanlığında veznedar ve bu tarihten sonra da sayman mutemedi olarak görevlendirildiği, uzun süre bu görevi benimseyip yürüttüğü,
gassalların görevini düzenleyen Yataklı Tedavi Kurumları İşletme Yönetmeliği`nin 162. ve diğer maddelerinde başka görevde çalıştırılmalarını yasaklayıcı bir düzenlemenin bulunmadığı,
bu durumda oluşa uygun olarak işlediği sabit görülen “Veznedarlık ve sayman mutemetliği görevini sürdürürken vezne ve saymanlık mutemedi alındıları ile yaptığı tahsilatların bir kısmını tahsilat kayıtlarına intikal ettirmeyerek ve saymanlık hesaplarına yatırmayarak mal edinme” eylemlerinin zimmet olarak nitelendirilmesinde bir isabetsizliğin bulunmadığı anlaşıldığından;
tebliğnamedeki buna ilişkin bozma isteyen düşünceye iştirak edilmemiş, ayrıca lehe olan hükmün tespiti sırasında her iki kanunla ilgili uygulamanın denetime olanak verecek şekilde kararda gösterilmesi gereğine uyulmamış ise de;
eylemine uyan 765 sayılı TCK.`nın 202/1, 80 ve 59. maddelerine göre temel cezanın alt sınırda tayini, artırım ve indirimlerin ise en lehe oranlar üzerinde yapılması halinde dahi bu Kanunun açıkça aleyhe sonuç doğurduğu anlaşıldığından, anılan noksanlık sonuca etkili görülmeyerek bozma nedeni yapılmamıştır.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine;
Ancak;
Suçun 5237 sayılı Yasa`nın 53/1-a maddesindeki yetkinin kötüye kullanılması suretiyle işlenmesine rağmen kamu görevlisi olan sanık hakkında 53/5. maddenin tatbik edilmemesi,
Zimmete konu paraya el konulamadığı ve ödenmediği halde TCK.`nın 55/2. maddesinin tatbik edilmemesi,

SONUÇ: Kanuna aykırı, katılan vekili ve sanık müdafiin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan hükmün BOZULMASINA, oybirliği ile karar verildi.

Y.5.C.D. 22.3.2010 E.2006/3664 – K.2010/2233

Önceki İçerikY1HD 25.1.2010 E.2009/13949 – K.2010/548
Sonraki İçerikYCGK 9.3.2010 E.2010/6-24 – K.2010/49

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.