– Kredi Borcuna Karşılık Satılan Taşınmaz (Usulsüz İhale – Yolsuz Tescil)
– Tapu İptal Ve Tesçil Davası
– Geçersiz İhale
– İhalenin Feshi
– Tapu İptali Ve Tescil (Usulsüz İhale – Yolsuz Tescil – İyiniyetli 3.Kişi)
– Yolsuz Tescil (Usulsüz İhale)
İİK.18,134 – TMK.1024,1025 – BK.226
Dava (usulsüz ihale sebebiyle) yolsuz tescil iddiasına dayalı, tapu iptal ve tescil isteğine ilişkindir. Mahkemece davanın reddine karar verilmiştir.
1. Eldeki davada yukarıda açıklanan iddianın içeriği ve ileri sürülüş biçimi itibariyle, davanın, çekişme konusu taşınmaz kaydının davalı taraf adına oluşumunun illetten yoksun olduğu, bu nedenle yolsuz tescil niteliğinde bulunduğu iddiasına dayalı olduğu açıktır. Bu tür davaların mülkiyet hakkına dayalı olarak her zaman açılabileceği de kuşkusuzdur.
2. Davalı ihaleye katılan sıfatını taşıyor ise, olayı bilen, hatta daha ötesi olayı yaratan ve yürüten kişidir. Bu kişinin iktisapta 3.kişi sayılmasına olanak yoktur.
3. Kaydın illetini teşkil eden ihalenin geçersiz işlemlere dayanması durumunda, yolsuz tescilin oluşmasına neden olacağı açıktır.
Hal böyle olunca; yolsuz tescil iddiasına dayalı olarak tarafların iddia ve savunmaları doğrultusunda tüm delillerinin toplanması, soruşturmanın eksiksiz tamamlanması, toplanan ve toplanacak olan taraf delillerinin birlikte değerlendirilmesi ve hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekir.
DAVA ve KARAR:
Taraflar arasında görülen davada:
Davacılar, alınan kredi borcunun zamanında ödenmemesi sebebiyle davalı Banka tarafından yapılan icra takibi sonucu, davacı Bekir`e ait 34 parsel sayı taşınmazın cebri icra yoluyla alacağına mahsuben davalı Bankaya ihale edildiğini, icra takip dosyasında usulsüz işlemler yapıldığını, ihalenin geçersiz olduğunu, bu nedenle davalı adına tescilin yolsuz tescil niteliğinde bulunduğunu ileri sürüp, tapu iptali ve tescil istemişlerdir.
Davalı banka, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir.
Karar, davacılar vekili tarafından temyiz edilmiş olmakla, , süresinde verildiği ve kayıt olunduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra Tetkik Hakimi Şükran Dağlı İlgün tarafından düzenlenen rapor okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü:
YARGITAY 1. HUKUK DAİRESİ KARARI:
Dava yolsuz tescil iddiasına dayalı tapu iptal ve tescil isteğine ilişkindir. Mahkemece davanın reddine karar verilmiştir.
Dosya içeriğinden ve toplanan delillerden; davacıların davacı T.. ile davalı banka arasında düzenlenen kredi sözleşmesinde davacı B..`in kefil olduğunu, kredi borcunun süresinde ödenmemesi üzerine davalı Bankanın Bursa 4. İcra Müdürlüğünün 2008/609 esasında kayıtlı icra takibi başlattığını, yapılan icra takibi sonucu davacı B..`e ait 2688 ada 34 parsel sayılı taşınmazın cebri ihale sonucu alacağına mahsuben davalı banka tarafından ihalede satın alındığını; icra takip dosyasında yapılması gereken tebligatların usulsüz olduğunu, bu nedenle 34 parsel sayılı taşınmazın ihale ile davalı bankaya satışına ilişkin işlemin yasal olmadığını ileri sürerek, tapu iptal ve tescil isteğinde bulundukları; öte yandan, davacılar tarafından davalı banka aleyhine açılan ihalenin feshi davasının Bursa 5. İcra Hukuk Mahkemesinin 30.12.2008 günlü, 2008/822-889 esas-karar sayılı ilamıyla reddedilip kesinleştiği anlaşılmaktadır.
Hemen belirtmek gerekir ki; önceden İcra Tetkik Merciindeki ihalenin feshi davası ile taşınmazın aynına ilişkin uyuşmazlık irdelenmeyip, İcra Hukuku ile sınırlı olarak yapılan işlemlerin uygunluğu ve ihalenin yöntemine uygun icra edilip edilmediği değerlendirilmiştir.
Bilindiği gibi İİK.`unun 18.maddesi uyarınca icra yargılaması basit yargılama usulüne tabidir. Öte yandan 134.maddenin ikinci fıkrasında öngörüldüğü üzere ihalenin feshi BK.`nun 226.maddesinde yazılı sebeplerde dahil olmak üzere yalnız İcra Mahkemesinden şikayet yoluyla ihale tarihinden itibaren yedi gün içinde istenebilir. İlgililerin ihale yapıldığı ana kadar cereyan eden muamelelerdeki yolsuzluklara en geç ihale günü ıttıla peyda ettiği kabul edilir şeklindeki düzenlemeler icra hukuk ile sınırlı ve basit yargılamayı ve ihalenin hazırlanış ve ifası ile sonuçlandırması sırasında vukubulan İcra Mahkemesinden şikayet yoluyla istenebilen fesihleri tanımlamaktadır. Bu çerçevede kalan bir soruşturma ve değerlendirmenin mülkiyet hakkının illetini teşkil eden nedenin varlığına ya da yokluğuna delalet edemiyeceği kabul edilmelidir. Türk hukuk siteminde, tapu kayıtlarnın oluşumunda illilik prensibi esastır. İhalenin feshi isteğinin reddedilmiş olması keyfiyeti temelde yolsuz tescil nedenini ortadan kaldırmaz.
Eldeki davada yukarıda açıklanan iddianın içeriği ve ileri sürülüş biçimi itibariyle, davanın, çekişme konusu taşınmaz kaydının davalı taraf adına oluşumunun illetten yoksun olduğu, bu nedenle yolsuz tescil niteliğinde bulunduğu iddiasına dayalı olduğu açıktır. Bu tür davaların mülkiyet hakkına dayalı olarak her zaman açılabileceği de kuşkusuzdur.
Diğer yandan, davalı ihaleye katılan sıfatını taşıyor ise, olayı bilen , hatta daha ötesi olayı yaratan ve yürüten kişidir. Bu kişinin iktisapta 3.kişi sayılmasına olanak yoktur.
O halde, kaydın illetini teşkil eden ihalenin geçersiz işlemlere dayanması durumunda yolsuz tescilin oluşmasına neden olacağı açıktır.
Hal böyle olunca; yolsuz tescil iddiasına dayalı olarak tarafların iddia ve savunmaları doğrultusunda tüm delillerinin toplanması, soruşturmanın eksiksiz tamamlanması, toplanan ve toplanacak olan taraf delillerinin birlikte değerlendirilmesi ve hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, aksine düşüncelerle yazılı olduğu üzere hüküm kurulmuş olması doğru değildir.
SONUÇ: Davacıların, temyiz itirazları yerindedir. Kabulü ile, hükmün açıklanan nedenlerden ötürü BOZULMASINA, oybirliği ile karar verildi.