– Adam Öldürme Kastı (Kaçıp Kapı Arkasına Saklanan Mağdura Yönelik)
– Yaralama (Adam Öldürme Kastı)
– Güvenlik Tedbirlerinin Uygulanması
– Adli Para Cezası (Suç Tarihindeki Tarife)
– Hükmün Açıklanmasının Geri Bırakılması –
TCK.7/2, 35, 53,81,86 – CMK.231
Sanık Mustafa’nın tabancasını çekerek ateş etmesi üzerine silah sesini duyan mağdurun hemen yakında bulunan yıkama yağlama işyerine doğru kaçmaya başladığı, sanığın ateş ettiği mağdurun içeriye girdiği, kapıyı kapatır kapatmaz sanığın ateş etmesi sonucu kapı arkasında bulunan mağduru sağ omuz, sol omuz, sol kruris ve sol popoliteal bölgeden yaraladığı olayda, sanığın kastının öldürülmeye yönelik olduğu ve öldürmeye teşebbüs suçundan cezalandırılması gerektiği düşünülmeksizin yaralama suçundan hüküm kurulması, isabetsizdir.
SUÇ ve KARAR:
Mustafa’yı kasten öldürmeye tam derecede teşebbüsten ve izinsiz silah taşımaktan sanık Mustafa’nın yapılan yargılanması sonunda: Hükümlülüğüne ilişkin (BAKIRKÖY) İkinci Ağır Ceza Mahkemesinden verilen 19.12.2005 gün ve 79/264 sayılı hükmün Yargıtay’ca incelenmesi sanık müdafii tarafından istenilmiş olduğundan dava dosyası C. Başsavcılığından tebliğname ile Dairemize gönderilmekle: incelendi ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
YARGITAY 1. CEZA DAİRESİ KARARI:
TÜRK MİLLETİ ADINA
1- 6136 Sayılı Yasaya muhalefet suçlarında temel adli para cezasının suç tarihine göre 440.- YTL- olması gerekirken yazılı şekilde 100.- YTL. olarak belirlenmesi aleyhe temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.
2- Toplanan deliller karar yerinde incelenip, sanığın suçlarının sübutu kabul, 6136 Sayılı Yasaya muhalefet suçunun niteliği tayin, cezayı azaltıcı sebeplerin bulunmadığı takdir kılınmış, savunması inandırıcı gerekçelerle reddedilmiş, incelenen dosyaya göre verilen hükümde bozma ve eleştiri nedenleri dışında isabetsizlik görülmemiştir.
Ancak;
a) Oluşa dosya kapsamına göre, olay tarihinde mağdur Mustafa’nın arkadaşları Ercan ve Adem’le birlikte oturup alkol aldıkları, biraları bitince Ercan ve Adem’in bira almak için yakında bulunan benzinliğe gittiklerinde orada karşılaştıkları Ömer isimli şahısla aralarında ters bakma yüzünden tartışma çıktığı, Ömer’in ağabeyi olan sanık Mustafa’ya telefonla haber vermesi üzerine Mustafa’nın yanında arkadaşı Mesut’da olduğu halde olay yerine geldikleri, Mustafa’nın tabancasını çekerek ateş etmesi üzerine Ercan ve Adem’in kaçmaya çalıştıkları, silah sesini duyan mağdur Mustafa’nın da hemen yakında bulunan yıkama yağlama işyerine doğru kaçmaya başladığı, sanığın ateş ettiği mağdurun içeriye girdiği, kapıyı kapatır kapatmaz sanığın ateş etmesi sonucu kapı arkasında bulunan mağduru sağ omuz, sol omuz, sol kruris ve sol popoliteal bölgeden yaraladığı olayda, sanığın kastının öldürülmeye yönelik olduğu ve öldürmeye teşebbüs suçundan cezalandırılması gerektiği düşünülmeksizin yaralama suçundan hüküm kurulması,
b) Kabule göre;
aa) Yaralama suçundan, 765 sayılı TCK. ile 5237 sayılı TCK.’nın olayla ilgili bütün hükümlerinin yargı denetimine olanak verecek biçimde uygulanması, ortaya çıkan sonuçların birbirleriyle karşılaştırılması, lehe olan hükmün belirlenmesi ve ona göre uygulama yapılmasının gerektiği düşünülmeksizin, somut karşılaştırma yapılmaksızın yazılı şekilde karar verilmesi,
bb) Suç tarihi dikkate alındığında sanık hakkında 6136 Sayılı Kanuna muhalefet suçundan 5237 Sayılı Yasanın 53. maddesinde öngörülen güvenlik tedbirlerine hükmolunamayacağının gözetilmemesi, ayrıca 53. madde ile uygulama yapılırken TCK.’nın 53/1-c maddesinde sayılan hak yoksunluklarının, 53. maddenin 3. fıkrası uyarınca koşullu salıverilme tarihine kadar geçerli olduğunun kararda gösterilmemesi,
cc) 6136 Sayılı Kanuna muhalefet suçundan kurulan hükümle ilgili olarak; Hükümden sonra 8.2.2008 tarihinde Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 5728 Sayılı Yasanın 562. maddesiyle değişik 5271 Sayılı CMK.’nın 231. maddesine göre hükmün açıklanmasının geri bırakılıp bırakılmayacağının değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
SONUÇ: Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmekle hükümlerin kısmen tebliğnamedeki düşünce gibi, BOZULMASINA, CMUK.’un 326/son maddesi uyarınca sanığın ceza miktarı bakımından kazanılmış hakkının gözetilmesine oybirliği ile karar verildi.