– MEŞRU MÜDAFAADA SINIRININ AŞILMASI (Heyecan Korku ve Telaşla)
– ADAM ÖLDÜRME (Heyecan Korku ve Telaştan İleri Gelen Nedenle Meşru Savunmada Sınırının Aşılması)
– CEZA VERİLMESİNE YER OLMADIĞI KARARI (Meşru Müdafaa)
Sanığın meşru savunma koşulları altında eylemin gerçekleştirdiği, ancak mazur görülebilecek bir heyecan, korku ve telaştan ileri gelen nedenlerle, meşru savunmada sınırı aştığı anlaşılmakla; bu nedenle sanık hakkında TCK.’nın 27/2. maddesi uyarınca ceza verilmesine yer olmadığına karar verilmesi yerine yazılı şekilde kasten insan öldürme suçundan cezalandırılmasına karar verilmesi, yasaya aykırıdır.
DAVA ve KARAR:
Hasan Timur`u öldürmekten sanık İsmail ŞAHİN`in yapılan yargılaması sonunda Hükümlülüğüne ilişkin (ELMALI) Ağır Ceza Mahkemesinde verilen 14.6.2007 gün vr 180/170 sayılı hükmün duruşmalı olarak Yargıtay`ca incelenmesi sanık müdafii tarafından istenilmiş olduğundan dava dosyası C. Başsavcılığından tebliğname ile Dairemize gönderilmekle; incelendi ve aşağıdaki karar tesbit edildi:
YARGITAY 1. CEZA DAİRESİ KARARI
Dosya içeriğine ve karşıtı kanıtlanamayan savunmaya göre; maktulün, yanında bulunan tanıklar Genco ve Şıhlı ile birlikte gece saat: 01.00 sıralarında sevk ve idaresindeki araçla alkollü şekilde seyir halinde iken ıssız bir yerde bulunan Kumluca’daki çevre yolu inşaat şantiyesine girdikleri ancak yolun kapalı olması nedeniyle geri manevra yaparken aracın şarampole kayması üzerine tanıklar Genco ve Şıhlı’nın araçtan indikleri ve şantiyede çalıştığı kamyon içerisinde uyumakta olan sanığın yanına gelerek yardım talep ettikleri, sanığın olumsuz cevabı üzerine yanından ayrıldıkları, bu sırada alkollü olan maktulün, ruhsatı bulunmayan tabancasını çıkartarak yardım etme olanağı bulunmadığını söyleyen sanığı tehdit ettiği, yardıma zorladığı, kamyondan indirerek kendi aracına doğru götürürken silahı ara sıra sanığa doğrulttuğu ve sözlü tehditlerini sürdürdüğü, maktulün saldırıya devam etme ihtimalinin bulunması, elindeki silahla tehditlerine devam etmesi, olayın gerçekleştiği zaman dilimi gibi içinde bulunduğu hal ve koşullar altında saldırıya uğrayacağı ve öldürülme korkusu yaşayana sanığın, kendisine yönelik haksız saldırıyı defetmek amacıyla ele geçirdiği tahta parçasıyla maktule vurarak elindeki tabancayı düşürmek istediği, ancak yaşadığı heyecan, korku ve telaş nedeniyle darbenin maktulun başına rastladığı, Adli Tıp Morg İhtisas Dairesinin Raporuna göre, maktulün frontal bölgede açık parçalı kafatası ve kaide kırıkları ile birlikte beyin harabiyeti ve beyin zarları kanamasından öldüğü, meydana gelen çökme kırığının tek ve şiddetli bir künt darbe ile oluşmasının mümkün olduğunun bildirildiği olayda;
Sanığın meşru savunma koşulları altında eylemin gerçekleştirdiği ancak mazur görülebilecek bir heyecan, korku ve telaştan ileri gelen nedenle meşru savunmada sınırı aştığı anlaşılmakla; bu nedenle sanık hakkında TCK.’nın 27/2. maddesi uyarınca ceza verilmesine yer olmadığına karar verilmesi yerine yazılı şekilde kasten insan öldürme suçundan cezalandırılmasına karar verilmesi,
SONUÇ: Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla kabulüyle, resen de temyize tabi bulunan hükmün tebliğnamedeki düşünceye aykırı olarak BOZULMASINA, bozma nedeni ve tutuklulukta geçen süreye göre sanığın TAHLİYESİNE, oybirliği ile karar verildi.
Y.1.C.D. 11.2.2009 E.2008/5557 – K.2009/546