TCK.25,29,81 – CMK.231 – 5728 Sa.Ka.562
1. Kararın gerekçesinde:
“… olay günü maktulün üzerinde tabanca ve bıçak olacak şekilde sanığı telefonu ile tehdit ederek oturduğu kahveye gelip küfür etmesi ve elini beline atarak sanığın üzerine yürümesi üzerine, sanığın maktulü, silahla ateş ederek öldürdüğü olayda …” şeklindeki belirlemede;
“meşru savunma” tarif edildiği halde, hafif tahrik altında kasten insan öldürme suçundan hüküm kurulması, gerekçe ile hüküm arasında çelişki oluşturur.
2. Kabule göre ise:
Haksız tahrik nedeniyle 12 yıldan 18 yıla kadar hapis cezası öngören TCK.`nun 29. maddesinin uygulanması sırasında hapis cezasının, sanık lehine en lehe uygulanması yerine, hak ve nesafet kurallarına aykırı olarak, adalet ölçüsünü zedeleyecek şekilde sadece bir tahrik sebebi varmış gibi 18 yıl hapis cezası verilerek fazla ceza tayini, isabetsizdir.
DAVA ve KARAR:
Bayram`ı kasten öldürmekten ve izinsiz silah taşımaktan sanık Ali`nin yapılan yargılanması sonunda; hükümlülüğüne ilişkin (GEBZE) Ağır Ceza Mahkemesi`nden verilen 12.6.2007 gün ve 206/224 sayılı hükmün duruşmalı olarak Yargıtay`ca incelenmesi sanık müdafii tarafından istenilmiş olduğundan;
Dava dosyası C. Başsavcılığı`ndan tebliğname ile dairemize gönderilmekle; duruşmalı olarak incelendi ve aşağıdaki karar tesbit edildi:
YARGITAY 1. CEZA DAİRESİ KARARI:
Toplanan deliller karar yerinde incelenip, sanığın maktüle yönelik eyleminin sübutu kabul edilmiştir.
Ancak;
A) Gerekçede “… olay günü maktulün üzerinde tabanca ve bıçak olacak şekilde sanığı telefonu ile tehdit ederek oturduğu kahveye gelip küfür etmesi ve elini beline atarak sanığın üzerine yürümesi üzerine, sanığın maktulü, silahla ateş ederek öldürdüğü olayda …” belirtildiği; bu kabule göre, “meşru savunma” tarif edildiği halde, hafif tahrik altında kasten insan öldürme suçundan hüküm kurularak gerekçe ile hüküm arasında çelişki yaratılması,
B) Kabule göre de;
Oluşa ve dosya kapsamına göre; adam öldürme, hırsızlık gibi suçlardan sabıkalı olan maktulün, aksi ispatlanmayan savunmaya göre, sanığın işlettiği kahveye arkadaşları ile birlikte gelerek içtiği çayların ücretini ödemediği, sürekli sanığı tehdit ettiği, olaydan önce sanığın yeğeni olan Erdoğan`ı dövdüğü, olay günü yine üzerinde tabanca ve bıçak olacak şekilde sanığı telefonu ile tehdit ederek oturduğu kahveye gelip küfür etmesi ve elini beline atarak sanığın üzerine yürümesi üzerine, sanığın muhtemel tecavüzü defetmek için maktule silahla ateş ederek öldürdüğü olayda;
Haksız tahrik nedeniyle 12 yıldan 18 yıla kadar hapis cezası öngören TCK.`nun 29. maddesinin uygulanması sırasında hapis cezasının, sanık lehine en lehe uygulanması yerine, hak ve nesafet kurallarına aykırı olarak, adalet ölçüsünü zedeleyecek şekilde sadece bir tahrik sebebi varmış gibi 18 yıl hapis cezası verilerek fazla ceza tayini,
C) 6136 sayılı Yasaya muhalefet suçu yönünden;
Hüküm tarihinden sonra yürürlüğe giren 5728 sayılı Yasanın 562. maddesi ile değişik 5271 sayılı CMK.`nun 231. maddesi uyarınca sanığın hukuki durumunun değerlendirilmesinin gerekmesi,
SONUÇ: Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün tebliğnamedeki düşünce gibi BOZULMASINA, oybirliği ile karar verildi.