Ana Sayfa Yargı Kararları Y6CD 9.3.2015 E.2012/14922 – K.2015/38504

Y6CD 9.3.2015 E.2012/14922 – K.2015/38504

1017
0

– ERTELEME

– HAPİS CEZASININ ERTELENMESİ KARARININ YASAL İÇERİĞİ

– HÜKMÜN AÇIKLANMASININ GERİ BIRAKILMASI KOŞULLARI

– KAMU DAVASININ DÜŞMESİ (Denetim Süresi İçinde Kasıtlı Suç İşlenmemesi)

– YAĞMA

– YARALAMA
6008 Sa.Ka.7, 231/6 5739 Sa.Ka. 5728 Sa.Ka.562 5560 Sa.Ka.235395 Sa.Ka.23CMK.40, 223, 231/5-14 – TCK.51/1 3713 Sa.Ka.13 82An.1741632 Sa.Ka.13, Ek.10
Hapis cezasının ertelenmesi, sanığın kişiliğine uydurulmasını öngören bir kurum olup talep halinde veya resen ele alınıp olumlu veya olumsuz bir karar verilirken gerekçe gösterilmesi zorunludur.
Ertelememe halinde gerekçe, sanığın kişiliği ile ilgili ve belgelerin isabetli değerlendirildiğini gösterir biçimde yasal ve yeterli olmalıdır.
TCK.’nun 51. maddesinde cezanın ertelenmesi için suçtan duyulan pişmanlığın yanı sıra bir daha suç işlemeyeceği yönünde yargıç üzerinde olumlu etki halinde cezanın ertelenmesi, olumsuz etki halinde de bunun gerekçesinin gösterilmesi gerektiği, cezanın şahsilendirilmesi, 5237 sayılı TCK.’nun 51. maddesinde öngörülen normlar cümlesindendir.
Sanık hakkında kurulan mahkumiyet hükmünün hukuki bir sonuç doğurmamasını ifade eden ve doğurduğu sonuçlar itibari ile karma bir özelliğe sahip bulunan hükmün açıklanmasının geri bırakılması kurumunun geçirdiği yasal evreler ve sonuçları kararda detayı ile belirtilmiştir.
Somut Olayda:
Cezanın Ertelenmesi ve Hükmün açıklanmasının geri bırakılması müesseseleri birbirindan farklı ike ayrı müessesedir.
Bu iki müessesenin koşulları ayrı ayrı değerlendirilmesi gerekirken;
“sabıka kayıtları nazara alınarak şartları oluşmadığından hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ve TCK.’nun 51. maddesi gereğince ertelemeye yer olmadığına”;
Şeklinde dosya içeriği ile çelişen bir biçimde bazı yasal kavramların tekrarı ile yetinilip, yasal anlamda dayanakları denetime olanak verecek şekilde gösterilmeden yerinde ve yeterli olmayan şekilde hüküm kurulması, usul ve yasaya aykırıdır.

DAVA ve KARAR:

Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre, dosya görüşüldü:

YARGITAY 6. CEZA DAİRESİ KARARI:

Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara ve Hakimler Kurulu’nun takdirine göre, suçların sanıklar tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşıldığından, diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

Ancak;

Hapis Cezasının Ertelenmesi; sanığın kişiliğine uydurulmasını öngören bir kurum olup talep halinde veya resen ele alınıp olumlu veya olumsuz bir karar verilirken gerekçe gösterilmesi zorunludur.
Ertelememe Halinde Gerekçe; sanığın kişiliği ile ilgili ve belgelerin isabetli değerlendirildiğini gösterir biçimde yasal ve yeterli olmalıdır.
Bunun içinde sanığın kişiliği, sair halleri, suçun işleniş biçimi ve işlenmesindeki özellikler nazara alınmalıdır.
Sanığın kişiliği, sair halleri dahilince sanığın sabıkasının bulunup bulunmadığı, medeni hali, işi, muhitinde ki durumu, duruşmadaki tutum ve davranışları mahkemeye karşı tavrı;
Bunların olup olmadığı mahkemece belirlenip bir yargıya varılmalıdır.
Suçun İşlenmesindeki Özellikler ise; sanığı suç işlemeye iten sebep ve sair, kast ve yoğunluk suç işlemesinden sonraki davranışlar gözetilip, cezanın ertelenmesinde suçlunun yargılama sürecinde gösterdiği pişmanlığı gözetilir.
Madde pişmanlık şartını getirmiş, gerekçede pişmanlıktan söz edilmemiştir.
Bu koşul suçu kabul etme ve işlendiğinden dolayı pişman olduğunu belirtme şeklinde ele alınmamalıdır.
Sanığın Duruşmadaki Davranışları; mağdura yönelik hareketleri, zararı karşılaması, yardım etmesi gibi olay sonrası ve yargılama sürecindeki tutumu gözetilerek pişmanlık duyup duymadığı saptanmalıdır.
TCK.’nun 51. maddesinde cezanın ertelenmesi için suçtan duyulan pişmanlığın yanı sıra bir daha suç işlemeyeceği yönünde yargıç üzerinde olumlu etki halinde cezanın ertelenmesi, olumsuz etki halinde de bunun gerekçesinin gösterilmesi gerektiği, cezanın şahsilendirilmesi, 5237 sayılı TCK.’nun 51. maddesinde öngörülen normlar olup;
Hükmün Açıklanmasının Geri Bırakılması Kurumu ise;
Hukukumuzda ilk kez 15.7.2005 tarihinde yürürlüğe giren 5395 sayılı Çocuk Koruma Yasası’nın 23. maddesi ile çocuklar hakkında, 19.12.2006 tarihinde yürürlüğe giren 5560 sayılı Yasa’nın 23. maddesi ile 5271 sayılı Yasa’nın 231. maddesine eklenen 5 – 14. fıkralar ile de yetişkinler için kabul edilmiş, aynı Yasa’nın 40. maddesi ile 5395 sayılı Yasa’nın 23. maddesi değiştirilmek sureti ile denetim süresindeki farklılık hariç olmak koşuluyla, çocuklar ile yetişkinler hükmün açıklanmasının geri bırakılması açısından aynı koşullara tabi kılınmıştır.
Yetişkin Sanıklar Yönünden; başlangıçta şikayete bağlı suçlarla sınırlı olarak, hükmolunan bir yıl veya daha az süreli hapis veya adli para cezası için kabul edilen bu müessese;
8.2.2008 tarihinde yürürlüğe giren 23.1.2008 gün ve 5728 sayılı Yasa’nın 562. maddesi ile 5271 sayılı Yasa’nın 231. maddesi’nin 5. ve 14. fıkralarında yapılan değişiklik ile hükmolunan iki yıl veya daha az süreli hapis veya adli para cezaları için uygulanabilir hale getirilmiş;
Böylece başlangıçta yetişkin sanıklar hakkında şikayete bağlı suçlarla sınırlı olarak uygulanan bu kurum, (Anayasa’nın 174. maddesinde güvence altına alınan İnkılap Yasalarında yer alan suçlar ayrık olmak üzere) tüm suçları kapsayacak şekle dönüştürülmüş;
Ancak; 1.3.2008 tarihinde yürürlüğe giren 26.2.2008 gün ve 5739 sayılı Yasa ile 3713 sayılı Yasa’nın 13. maddesinde yapılan değişiklik ve 1632 sayılı Askeri Ceza Yasasına eklenen Ek 10. madde ile;
15 yaşından büyüklerin işledikleri terör suçları ile 1632 sayılı Yasada yer alan suçlar yönünden hükmün açıklanmasının geri bırakılması kapsam dışına çıkarılarak kurumun uygulanma alanı tekrar daraltılmış;
25.7.2010 gün ve 27650 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak aynı gün yürürlüğe giren 22.7.2010 gün ve 6008 sayılı Yasa’nın 7. maddesi ile 231. maddenin 6. fıkrasına eklenen cümle ile;
Sanığın kabul etmemesi halinde hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilemeyeceği esası getirilmiş;
3713 sayılı Yasa’nın 13. maddesindeki “onbeş yaşını tamamlamamış” ibaresi yürürlükten kaldırılmak sureti ile bu kurumun terör suçu işleyen 15 yaşından büyük çocuklar yönünden de uygulanmasına olanak sağlanmıştır.
Sanık hakkında kurulan mahkumiyet hükmünün hukuki bir sonuç doğurmamasını ifade eden ve doğurduğu sonuçlar itibari ile karma bir özelliğe sahip bulunan hükmün açıklanmasının geri bırakılması kurumu;
Denetim süresi içinde kasten yeni bir suçun işlenmemesi ve yükümlülüklere uygun davranılması halinde geri bırakılan hükmün ortadan kaldırılarak kamu davasının 5271 sayılı CYY.’nın 223. maddesi uyarınca düşürülmesi sonucu doğurduğundan, bu niteliğiyle sanık ile devlet arasındaki cezai nitelikteki ilişkiyi sona erdiren düşme nedenlerinden birisini oluşturmaktadır.
Hükmün Açıklanmasının Geri Bırakılmasının Koşulları;
a) Suça ilişkin koşullar;
1- Yapılan yargılama sonucunda, sanık hakkında mahkumiyet hükmü tesis edilmeli ve hükmolunan ceza ise iki yıl veya daha az süreli hapis veya adli para cezasından ibaret olmalıdır.
2- Suç, Anayasa’nın 174. maddesinde güvence altına alınan İnkılap Yasalarında yer alan suçlardan bulunmamalıdır.
3- 1.3.2008 tarihinden itibaren işlenen suçlarda ise, suçun ayrıca 3713 sayılı Yasa ile 1632 sayılı Yasa kapsamında yer alan suçlardan olmaması gerekmektedir.
b) Sanığa ilişkin koşullar;
1- Sanığın daha önce kasıtlı bir suçtan mahkum olmamış olması;
2- Suçun işlenmesi ile mağdurun veya kamunun uğradığı zararın, aynen iade suçtan önceki hale getirme veya tamamen giderilmesi;
3- Mahkemece, sanığın kişilik özellikleri ile duruşmadaki tutum ve davranışları gözönünde bulundurularak, sanığın yeniden suç işlemeyeceği hususunda kanaate ulaşılması gerekmektedir.
5237 sayılı TCK.’nun 51/1. maddesi ile 5271 sayılı CMK.’nun 231. maddesi’nin bir birinden farklı müesseseler olduğu bir gerçektir.
Somut olaya gelince;
Adli sicil kayıtlarına göre haklarında hükmün açıklanmasının geri bırakılması dışında sicil kaydı olmayan, yüklenen yağma ve kasten yaralama suçları dışında dosyaya yansıyan başka bir olumsuzluğu bulunmayan, sanıklar hakkında TCK.’nun 51. maddesindeki erteleme ile CMK.’nun 231. maddesindeki hükmün açıklanmasının geri bırakılması koşullarının ayrı ayrı değerlendirilmesi gerekirken “sabıka kayıtları nazara alınarak şartları oluşmadığından hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ve TCK.’nun 51. maddesi gereğince ertelemeye yer olmadığına” şeklinde dosya içeriği ile çelişen bir biçimde bazı yasal kavramların tekrarı ile yetinilip, yasal anlamda dayanakları denetime olanak verecek şekilde gösterilmeden yerinde ve yeterli olmayan şekilde hüküm kurulması.

SONUÇ: Bozmayı gerektirmiş, sanıklar B… T… ve M… B… savunmanının temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün BOZULMASINA, oybirliği ile karar verildi.

Y.6.C.D. 9.3.2015 E.2012/14922 – K.2015/38504

Önceki İçerikYaşanan maden faciasında hayatını kaybeden madencilerimize Allah’tan rahmet, aile, yakınlarına ve tüm Ülkemize Başsağlığı dileriz.
Sonraki İçerikYHGK 4.5.2011 E.2011/19-132 – K.2011/266

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.