– Hakimin Kendisini Red Etmesi
– Hakimin Görevi –
Hakimler önüne gelen uyuşmazlıkları yasal çerçevesinde çözmek zorundadırlar. Bu işlemi yaparken hakim, bir olayla ilgili kuracağı hükümle, tarafların adalet duygusunun zayıflanacağını değil, güçlendireceğini düşünüp, hedefleyerek çalışmalı, yasalardan aldığı güçle hareket etmelidir. Hakim, tarafların geçerli ve yasal delillere dayanmayan somut iddiaları karşısında, başkalarına ve kendisine yabancı kalarak hukukun ve dediğini söyleme yetkisini kullanıp yargılama işlemi ile yargı kararlarının kişisel görüş, inanç ve duyguların aracı olamayacağını, yansız ve yasalardan aldığı güçle davanın taraflarına inandırmalıdır.
DAVA ve KARAR:
Taraflar arasında görülen boşanma davası sırasında mahkeme hakimi 13.5.2009 günlü celsede davadan çekinme kararı vermiş, konuyu inceleyen merci çekinme kararını onamıştır.
Bu konuda verilen kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmiş olmakla, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya içinde tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü:
YARGITAY 20. HUKUK DAİRESİ KARARI:
Davalı vekili, mahkeme hakimi M. K.’a posta aracılığıyla gönderdiği, 15.4.2009 günlü “Muhatap Hakimlerin mesuliyetine dair ihtarnameyle; mahkeme hakimince usul ve kanuna muhalefet edildiği ve bu nedenle de yargılamanın gecikmesi ve aynı zamanda gecikmeden doğması muhtemel zararların da, delillerimizi re’sen toplamayan mahkemenin hakimine ait olacağı kanaatindeyiz… buna sebebiyet veren muhatap hakimlere sorumluluk hükümleri çerçevesinde tazminat davası açılmak zorunda kalınacağına dair işbu ihtarname H.Y.U.Y.’nun 573/1, 2, 6 ve 7. madde ve fıkraları ile 574, 575 ve 576 ncı maddeleri gereğince tebli olunmak zorunda kalınmıştır. Keyfiyeti gereği için bilgilerinize ve takdirlerinize saygılarımızla arzolunur” ifadelerini içeren bir ihtarname göndermiş, mahkeme hakimi 13.5.2009 günlü celsede anılan ihtarnameyi gerekçe göstererek “Bundan böyle hakimliğimizce verilecek her türlü karar davacı ve vekilinin hakimliğimizin mali mesuliyeti talebi ve güvensizlik ifadesinin gölgesi altında kalacağından hakimliğimizce ve bu davaya bakmaktan çekinilmesine” karar verilmiştir.
Duruşma hakimini davadan çekinmesinde ileri sürdüğü gerekçe dikkate alındığında, hakimin çekinmesinin H.Y.U.Y.’nun 28. maddesi anlamında çekinme değil, aynı yasanın 29. maddesindeki hakimin kendi kendini reddetmesi şeklinde algılanması gerekir. Çünkü, hakimin çekinme kararı verebilmesi, ancak H.Y.U.Y.’nın 28. maddesindeki hallerden birini varlığı halinde mümkündür. Dava, dosyasındaki bilgi ve belgelerden, H.Y.U.K.’nın 28. maddesindeki anlamında ve hakimin çekinmesini gerektirecek şekilde bir bulguya rastlanmadığı gibi, hakimin kendisini reddetmesine ilişkin kararını yerinde bulan merci kararında da hukukçu korunabilecek bir neden veya delile dayanılmadığı görülmüştür.
Yargı yetkisi Türk Milleti adına bağımsız mahkemelerce kullanılır. (Anayasa mad.9) Hakimler görevlerinde bağımsızlardır. Anayasa, kanuna ve hukuka uygun olarak vicdani kanaatlerine göre hüküm verirler. Bu nedenle, hakimler önüne gelen uyuşmazlıkları yasal çerçevesinde çözmek zorundadırlar. Bu işlemi yaparken hakim, bir olayla ilgili kuracağı hükümle, tarafların adalet duygusunun zayıflanacağını değil, güçlendireceğini düşünüp, hedefleyerek çalışmalı, yasalardan aldığı güçle hareket etmelidir. Hakim, tarafların geçerli ve yasal delillere dayanmayan somut iddiaları karşısında, başkalarına ve kendisine yabancı kalarak hukukun ve dediğini söyleme yetkisini kullanıp yargılama işlemi ile yargı kararlarının kişisel görüş, inanç ve duyguların aracı olamayacağını, yansız ve yasalardan aldığı güçle davanın taraflarına inandırmalıdır. Maddi delillerle desteklenmeyen soyut iddialar dayanak gösterilerek hakimlerin davadan çekinmeleri adaletin gecikmesine ve tabi hakim ilkesini zedelenmesine yol açacağından kabul edilemez. Bu nedenle, mercinin hakimin çekinmesini kabul eden kararı bu yönü ile bozulmalıdır.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; davacı vekilini temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, oybirliği ile karar verildi.