Yargıtay, maluliyet raporlarındaki çelişkiyi işaret etti ve kararı bozdu
Trafik kazası sonucu oluşan bedensel zarara ilişkin tazminat davasında Yargıtay, birbiriyle çelişen sağlık kurulu raporları arasındaki tutarsızlık giderilmeden hüküm kurulmasını hukuka aykırı bularak hakem heyeti kararını bozdu. Bu karar, benzer davalarda sağlık raporlarının ne kadar titizlikle incelenmesi gerektiğini bir kez daha ortaya koydu.
Kaza sonrası tazminat talebi ve hakem heyeti süreci
Davacı, davalı sigorta şirketine trafik sigortalı bir aracın karıştığı kazada yaralanarak malul kaldığını ileri sürerek belirsiz alacak davası açmış ve 25.000,00 TL maddi tazminat talep etmiştir. Davacı tarafından sunulan ilk raporda, kaza nedeniyle oluşan yara (skar) izlerinden dolayı yüzde üç (%3) oranında iş göremezlik durumu bulunduğu belirtilmiştir. Ancak Uyuşmazlık Hakem Heyeti, kendi aldırdığı raporda davacıda kaza nedeniyle kalıcı bir maluliyet oluşmadığı sonucuna varmıştır. Heyet, bu raporu esas alarak sürekli iş göremezlik tazminatı talebini reddetmiş ve yalnızca 20,00 TL geçici iş göremezlik tazminatı ile tedavi giderine hükmetmiştir.
İtiraz Hakem Heyetinin ret kararı
Davacı vekilinin bu karara itiraz etmesi üzerine dosya İtiraz Hakem Heyeti’ne gitmiştir. İtiraz Hakem Heyeti de davacının itirazlarını reddederek ilk kararı onamıştır. Bunun üzerine davacı vekili, raporlar arasında çelişki bulunduğunu ve hakem heyetince alınan raporun evrak üzerinden düzenlendiğini belirterek kararı temyiz etmiştir.
Yargıtay çelişkiyi gördü ve kararı bozdu
Dosyayı inceleyen Yargıtay 4. Hukuk Dairesi, verilen kararın dosya kapsamına uygun düşmediğini tespit etmiştir. Yargıtay, davacının sunduğu %3 maluliyet oranlı rapor ile hakem heyetinin aldırdığı maluliyet olmadığı yönündeki rapor arasında açık bir çelişki bulunduğuna dikkat çekmiştir. Hakem heyetlerinin bu çelişkiyi gidermeden, eksik inceleme ile karar vermesini hukuka aykırı bulmuştur.
Yeni sağlık raporu için detaylı talimatlar
Yargıtay, kararın bu nedenle bozulması gerektiğini belirterek, İtiraz Hakem Heyeti’nin yapması gerekenleri şöyle sıralamıştır:
- Davacının kazaya ilişkin tüm tedavi evrakları toplanmalı ve eksikler giderilmelidir.
- Mevcut sağlık kurulu raporlarındaki çelişkinin giderilmesi amacıyla, davacının bizzat muayene edilmesi sağlanmalıdır.
- Bu muayene, içerisinde plastik cerrahi uzmanı ve/veya deri ve zührevi hastalıklar uzmanı bulunan, davacının ikametine en yakın yetkili bir sağlık kurulundan alınmalıdır.
- Alınacak yeni raporda, davacıda oluşan yara izinin (skar) keloid veya hipertrofik skar niteliğinde olup olmadığı ve vücut yüzeyinin yüzde birinden fazla bir alanı kaplayıp kaplamadığı hususları, kaza tarihinde yürürlükte bulunan yönetmeliklere göre değerlendirilmelidir.
Bedensel zarar davalarında doğru raporun önemi
Yargıtay’ın bu kararı, trafik kazası kaynaklı bedensel zarar ve maluliyet davalarında, sağlık raporlarının rolünü ve raporlar arasındaki çelişkilerin giderilmesinin zorunluluğunu vurgulaması açısından emsal niteliğindedir. Eksik veya çelişkili raporlara dayanılarak verilen kararlar, mağduriyetlere yol açabilmekte ve yargılama süreçlerini uzatmaktadır. Bu nedenle, tazminat davalarında sürecin en başından itibaren uzman bir avukatla yürütülmesi ve doğru raporların temin edilmesi, hak kayıplarının önlenmesi için hayati öneme sahiptir.
