Ana Sayfa Yargı Kararları Yargıtay Kararıyla Bilişim Sistemleri Kullanılarak Nitelikli Dolandırıcılık ve Adli Para Cezası

Yargıtay Kararıyla Bilişim Sistemleri Kullanılarak Nitelikli Dolandırıcılık ve Adli Para Cezası

82
0

Yargıtay Kararıyla Bilişim Sistemleri Kullanılarak Nitelikli Dolandırıcılık ve Adli Para Cezası

Yargıtay 15. Ceza Dairesi, bilişim sistemleri ve kimlik bilgilerini araç olarak kullanarak gerçekleştirilen nitelikli dolandırıcılık suçlarında, adli para cezasının hesaplanması ve infaz aşamasındaki Anayasa Mahkemesi kararlarının gözetilmesi konularında önemli bir içtihat ortaya koymuştur.

Davanın Konusu: Nitelikli Dolandırıcılık Suçu

Sanıkların, ele geçirdikleri kimlik fotokopilerindeki bilgilerle katılan şirketin internet sitesi üzerinden danışman kodu oluşturarak kozmetik ürünleri sipariş ettikleri iddia edilmiştir. Sanıkların, siparişleri kendi adreslerine ve telefon numaralarına göndertip, kargo şirketinden kendilerini sipariş veren kişilerin gönderdiğini söyleyerek kimlik fotokopilerini ibraz edip ürünleri teslim aldıkları ve bedellerini ödemeyerek şirketi zarara uğrattıkları belirtilmiştir. Bu eylemlerle bilişim sistemlerinin sağladığı kolaylıktan faydalanarak dolandırıcılık suçunu işledikleri iddia edilmiştir.

Yargılama Süreci ve Mahkeme Kararları

İlk derece mahkemesi, sanıkları TCK’nın 158/1-f-son, 43, 62, 53 maddeleri gereğince nitelikli dolandırıcılık suçundan mahkum etmiştir. Sanıklardan birinin temyiz talebi yasal süreyi aştığı için reddedilmiştir. Diğer sanıkların mahkumiyetine ilişkin hükümler Yargıtay tarafından incelenmiştir. Yargıtay, sanıkların savunmaları, katılan ve müştekilerin beyanları, tanık anlatımları, bilirkişi raporu ve kargo tutanaklarına göre nitelikli dolandırıcılık suçunu işlediklerinin sabit olduğu gerekçesiyle mahkemenin kabulünde bir isabetsizlik görmemiştir.

Yargıtay’ın Değerlendirmesi: Ceza Tayini ve Adli Para Cezası Hesaplaması

Birden Fazla Nitelikli Halin İhlali

Yargıtay, sanıkların eyleminin TCK’nın 158/1-d (kamu kurumu olan Nüfus Müdürlüğü’nün maddi varlığı olan nüfus cüzdanının kullanılması) ve 158/1-f (bilişim sistemleri banka veya kredi kurumlarının araç olarak kullanılması) bentlerinde öngörülen nitelikli dolandırıcılık suçu kapsamında kaldığını belirtmiştir. Birden fazla bendin ihlal edilmiş olması nedeniyle, sanıklar hakkında ceza tayini yapılırken alt sınırdan uzaklaşılarak ceza verilmesi gerektiği ancak aleyhe temyiz bulunmadığından bu hususun bozma nedeni yapılmadığı ifade edilmiştir.

Adli Para Cezasının Hesaplanmasında Usul Hatası

Yargıtay, TCK’nın 158. maddesinin 1. fıkrasının (e), (f), (i) ve (k) bentlerinde sayılan hallerde adli para cezasının belirlenmesinde, suçtan elde olunan haksız menfaatin iki katından az olmayacak şekilde temel gün sayısının belirlenmesi gerektiğini vurgulamıştır. Ancak ilk derece mahkemesi, bu ilkeyi gözetmeden, 5275 sayılı Kanun’un 106. maddesinde öngörülen adli para cezası yerine çektirilecek hapis cezası süresinin belirlenmesi açısından, infazda tereddüt oluşturacak şekilde temel gün adli para cezası belirleyip, TCK’nın 52. maddesi uyarınca 20 TL ile çarptıktan sonra arttırma ve eksiltme yaparak sanıklar hakkında fazla ceza tayin etmiştir.

Yargıtay Kararı ve Sonuç

Yargıtay, sanıkların temyiz itirazlarını bu itibarla yerinde görerek hükümlerin bozulmasına karar vermiştir. Ancak yeniden yargılama yapılmasını gerektirmeyen bu hususun düzeltilmesi mümkün olduğundan, adli para cezasına ilişkin uygulamanın hükümlerden çıkarılarak yeniden hesaplanmasını sağlamıştır. Buna göre, sanıkların elde etmeye çalıştığı menfaat dikkate alınarak, TCK’nın 158/1-f son maddesi gereğince “175 gün” adli para cezası ile cezalandırılmalarına, zincirleme suç nedeniyle 1/4 oranında artırımla “218 gün” adli para cezasına, iyi hal indirimiyle 1/6 oranında indirimle “181 gün” adli para cezasına ve günlüğü 20.00 TL’den hesap edilmek üzere toplam 3.620 TL adli para cezası ile cezalandırılmalarına karar verilerek hükümler düzeltilerek onanmıştır.

Bu karar, bilişim sistemleri kullanılarak işlenen nitelikli dolandırıcılık suçlarında ceza tayininin ve özellikle adli para cezasının hesaplanmasının yasal mevzuata uygunluğunun önemini bir kez daha göstermiştir.

Karar Künyesi

Y15CD 6.04.2021 E.2017/33845 – K.2021/4175

Önceki İçerikYargıtay Kararıyla Taşkın İnşaatta Temliken Tescil ve İmar Mevzuatının Önemi
Sonraki İçerikDoçentlik Başvurularında Etik İhlal ve Yanlış Beyanın Sınırları

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.