Ana Sayfa Yargı Kararları Kaçak alkollü içki satışı ihbarı üzerine yapılan araç aramasında elde edilen delillerin...

Kaçak alkollü içki satışı ihbarı üzerine yapılan araç aramasında elde edilen delillerin hukuka uygun olup olmadığı

30
0

Yargıtay Ceza Genel Kurulundan “Önleme Araması” ve “Hukuka Aykırı Delil” Tartışması

Yargıtay Ceza Genel Kurulu, kaçak alkollü içki satışı ihbarı üzerine yapılan araç aramasında elde edilen delillerin hukuka uygun olup olmadığı konusundaki uyuşmazlıkta, önleme araması kararına dayalı ve Cumhuriyet savcısı talimatıyla yapılan aramanın hukuka uygun olduğuna karar vererek Bölge Adliye Mahkemesinin beraat yönündeki direnme hükmünü bozdu.

Hukuki Süreç ve İlk Derece Mahkemesi Kararı

Sanık, “kaçak eşyayı ticari amaçla bulundurma” suçundan yerel mahkemece 2 yıl 6 ay hapis ve adli para cezasına çarptırılmıştır. Ancak Antalya Bölge Adliye Mahkemesi, ilk derece mahkemesi hükmünü kaldırarak sanığın beraatine ve kaçak eşyanın müsaderesine karar vermiştir.

Yargıtay 7. Ceza Dairesinden Bozma Kararı

Katılan vekilinin temyiz başvurusu üzerine Yargıtay 7. Ceza Dairesi, ihbar üzerine yapılan ve Cumhuriyet savcısı talimatı ile usulüne uygun önleme araması kararı gereğince gerçekleştirilen arama sonucunda ele geçirilen alkollü içkilerin hukuka uygun delil niteliğinde olduğunu belirterek, sanığın beraati yerine mahkumiyetine karar verilmesi gerektiğini ifade etmiş ve Bölge Adliye Mahkemesinin beraat hükmünü bozmuştur.

Bölge Adliye Mahkemesinin Direnme Kararı

Antalya Bölge Adliye Mahkemesi, Yargıtay’ın bozma kararına direnmiştir. Direnme gerekçesi olarak, önleme araması kararının suç ihbarı üzerine adli arama yerine kullanılamayacağını, bu durumda mahkeme veya Cumhuriyet savcısından adli arama kararı alınması gerektiğini ve genel önleme araması kararıyla adli arama yapılmasının hukuka aykırı olduğunu belirtmiştir. Bu gerekçeyle, sanığın beraatine ilişkin önceki hükmünde direnmiştir.

Yargıtay Ceza Genel Kurulunun Değerlendirmesi: Hukuka Uygun Delil

Yargıtay Ceza Genel Kurulu, temel uyuşmazlık konusunu “suça konu eşyanın hukuka uygun yöntemle elde edilip edilmediği” olarak belirlemiştir. Kurul, Anayasa ve Ceza Muhakemesi Kanunu’ndaki (CMK) arama ve el koyma hükümlerini detaylı bir şekilde incelemiştir.

Arama Türleri ve Şartları

Kurul, önleme aramasının milli güvenlik ve kamu düzeninin korunması gibi amaçlarla mülki amirin yazılı emri veya hakim kararıyla yapılabileceğini, ancak ceza soruşturmasının başlangıcı olabilecek önleme aramasının adli arama yerine ikame edilemeyeceğini vurgulamıştır. Adli aramanın ise CMK 116 ve devamı maddelerindeki şartlara uygun olarak, yani makul şüphe halinde hakim kararıyla veya gecikmesinde sakınca bulunan hallerde Cumhuriyet savcısının yazılı emriyle (veya ulaşılamazsa kolluk amirinin yazılı emriyle) yapılması gerektiğini belirtmiştir.

Gözle Görülen veya Açıkta Bırakılan Eşyaya El Koyma

Ayrıca, aramanın “gizli olanı ortaya çıkarma” faaliyeti olduğundan, gözle görülen veya açıkta bırakılan şeylerin aramanın konusu olamayacağı ifade edilmiştir. Bu tür durumlarda, yani suç delilleri gözle görülecek biçimde veya açıkta bırakılmışsa, CMK’nın 123. maddesi uyarınca muhafaza altına alınabileceği belirtilmiştir. Ancak rıza ile teslimin Anayasa’nın 38. maddesi ve CMK’nın 148. maddesindeki özgür irade prensiplerine uygun olması gerektiği, zilyedin rızasının her zaman arama kararı alma zorunluluğunu ortadan kaldırmayacağı üzerinde durulmuştur.

Somut Olayın Değerlendirilmesi ve Karar

Ceza Genel Kurulu, somut olayda “kaçak alkollü içki satıldığına dair ihbar” üzerine olay yerine giden görevlilerin, ihbarda bahsedilen aracı park halinde gördüklerini ve kabaca yapılan kontrolde bagajda alkollü içki şişelerinin bulunduğunu tespit ettiklerini belirtmiştir. Bu delillerin muhafaza altına alınmasından ve Cumhuriyet savcısının sözlü talimatı doğrultusunda önleme araması kararına istinaden yapılan arama işleminin sonucunda ele geçirilen kaçak eşyanın hukuka uygun yöntemle elde edildiğini kabul etmiştir.

Nihai Karar ve Karşı Oy

Yargıtay Ceza Genel Kurulu, oy çokluğuyla, Bölge Adliye Mahkemesinin direnme kararını, suça konu alkollü içeceklerin hukuka uygun yöntemle elde edildiği hususunun göz ardı edilmesi gerekçesiyle BOZULMASINA karar vermiştir. Karşı oy kullanan üyeler ise, suç işlendiğine dair şüphe oluştuğunda önleme araması yerine CMK’nın 119. maddesine göre adli arama kararı alınması gerektiğini ve bu olayda yapılan aramanın hukuka aykırı olduğunu, bu nedenle delillerin reddedilerek beraat kararının onanması gerektiğini savunmuşlardır.

Karar Künyesi

YCGK 2.07.2025 E.2024/148 – K.2025/313

Önceki İçerikTrafik Kazası Sağlık Teminatı Prim Borcu Kamu Alacağı Mıdır?
Sonraki İçerikNeticesi Sebebiyle Ağırlaşmış Yaralama Suçunda Görevsizlik Kararı Vurgusu

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.