Ana Sayfa Yargı Kararları İcra Hukukunda Haciz İhbarnamesine Süresinde İtirazın Önemi

İcra Hukukunda Haciz İhbarnamesine Süresinde İtirazın Önemi

45
0

Yargıtay Kararıyla İcra Hukukunda Haciz İhbarnamesine Süresinde İtirazın Önemi

Yargıtay 12. Hukuk Dairesi, üçüncü kişiye gönderilen haciz ihbarnamesine süresinde itiraz edilmemesi durumunda haksız fiil ve tazminat sorumluluğunun doğmayacağına hükmederek, icra hukukunda yasal sürelere riayetin kritik önemini bir kez daha vurgulamıştır.

Davanın Gelişimi ve Yargı Süreci

Alacaklı, takip borçlusunun üçüncü kişi şirketten alacaklı olduğunu ve haciz ihbarnamesine haksız itiraz edildiğini ileri sürerek üçüncü kişi şirket aleyhine İİK’nun 89/4. maddesi uyarınca tazminat talebinde bulunmuştur. İlk derece mahkemesi, cezalandırma talebi olmamasına rağmen sanığın beraatine karar vermiş ve tazminat talebini değerlendirmemiştir. Bu karar, iki kez Yargıtay tarafından bozulmuş ve en sonunda Bölge Adliye Mahkemesince bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucunda 23.823,68 TL tazminatın davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir. Bu karar davalı tarafından temyiz edilmiştir.

Haciz İhbarnamesine İtiraz Süresi ve Sorumluluk

2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun (İİK) 89. maddesinin 1. ve 2. fıkraları, üçüncü kişiye gönderilen haciz ihbarnamesine tebliğden itibaren yedi gün içinde yazılı veya sözlü olarak itiraz etme yükümlülüğünü düzenlemektedir. Bu hüküm, üçüncü kişinin borcu olmadığı, malın yedinde bulunmadığı veya borcun ödendiği gibi iddiaları varsa, bunları yasal süresi içinde bildirmesini zorunlu kılar.

Somut Olayda Süresinde İtiraz Eksikliği

Yargıtay, şikayete konu icra takip dosyasında üçüncü kişiye birinci haciz ihbarnamesinin 25.07.2013 tarihinde tebliğ edilmesine rağmen, itirazın 7 günlük yasal süreden sonra, 02.08.2013 tarihinde yapıldığını tespit etmiştir.

Haksız Fiil ve Tazminat Sorumluluğunun Koşulları

Takip alacaklısı, üçüncü kişinin tebliğ edilen haciz ihbarnamesine verdiği cevabın aksini ispat ederek tazminat talep edebilir. Ancak Yargıtay, bu sorumluluğun doğabilmesi için yasal süre içerisinde yapılmış bir itirazın varlığının şart olduğunu belirtmiştir. Üçüncü kişinin haciz ihbarnamesine karşı yalan beyanda bulunması cezai ve hukuki anlamda haksız fiil teşkil edebilir. Ancak somut olayda, üçüncü kişinin yasal süreden sonra itiraz etmesi nedeniyle, süresinde yapılmış geçerli bir itiraz bulunmadığından haksız fiilden söz edilemeyeceğine hükmetmiştir. Dolayısıyla haksız fiilden kaynaklı tazminat sorumluluğu da doğmayacaktır.

Yargıtay Kararı ve Sonuç

Yukarıda açıklanan gerekçe uyarınca, tazminat isteminin reddine karar verilmesi gerekirken, mahkemece tazminat isteminin kabulüne karar verilmesi isabetsiz bulunmuştur. Bu nedenle davalı vekilinin temyiz itirazları kabul edilerek mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Bu Yargıtay kararı, icra takiplerinde üçüncü kişilerin haciz ihbarnamelerine karşı yasal süresi içinde ve usulüne uygun şekilde itiraz etmelerinin ne denli önemli olduğunu bir kez daha ortaya koymaktadır. Süresinde yapılmayan itirazların hukuki sonuçları, tazminat sorumluluğunun doğmamasına yol açabilecektir.

Karar Künyesi

Y12HD 20.05.2025 E.2025/3354 – K.2025/4085

Önceki İçerikOrtaklık Tespiti ve Zamanaşımı Off-Shore Davaları
Sonraki İçerikYargıtay Kararıyla Ruhsatsız Yapılarda Gayrimenkul Satış Vaadi Sözleşmelerinin Geçersizliği

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.