Danıştay’dan Ihlamur RES Projesiyle İlgili ÇED Olumlu Kararına Dair Önemli Karar
Danıştay Dördüncü Dairesi, Balıkesir ve Çanakkale illerini kapsayan “Ihlamur Rüzgar Enerji Santrali” projesi için verilen “ÇED Olumlu” kararının iptaline ilişkin davada, idarenin aynı konuda yeni bir ÇED Olumlu kararı vermesiyle davanın konusuz kaldığına hükmetti.
Ihlamur RES Projesi ve ÇED Süreci İptal Talebi
Dava, Balıkesir’in Gönen ilçesi ile Çanakkale’nin Yenice ilçesi sınırlarında yapılması planlanan “Ihlamur Rüzgar Enerji Santrali (18 Adet Türbin – 104,4 MWm / 54 MWe)” projesi hakkında Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı tarafından verilen “Çevresel Etki Değerlendirmesi (ÇED) Olumlu” kararının iptali istemiyle açıldı. Davacı şirket, projenin çevresel etkileri ve kendi madencilik faaliyetleriyle çakışması gibi gerekçelerle karara itiraz etti.
İlk Derece Mahkemesi Kararı ve Bilirkişi Raporu
İdare Mahkemesince verilen kararda; uyuşmazlığın çözümü amacıyla çevre mühendisi, maden mühendisi, jeoloji mühendisi, ziraat mühendisi, iki orman mühendisi ve biyologdan oluşan bilirkişi heyetiyle yaptırılan bilirkişi incelemesi sonucunda düzenlenen bilirkişi raporu ile dosyada bulunan bilgi ve belgelerin birlikte değerlendirilmesinden; ÇED raporunun içeriğinin eksik ve yetersiz olduğu, toprakta, suda veya havada kalıcı özellik gösterip çevreyi kirletebileceği ve çevreyi korumak için gerekli olan önleyici önlemleri içermediği, bölgenin ayrıntılı olarak heyelan ve jeoteknik olarak incelenmediği, ÇED raporuyla ilgili ÇED sürecinde eksikliklerin olması, bu eksikliklerin çevre ve insan sağlığına olumsuz etkilerinin inşaat ve işletme sürecinde yaşanması muhtemel olaylar olduğu değerlendirildiğinde, bilimsel ve teknik yönden yeterli olmadığı, projenin niteliği ve mahiyeti incelendiğinde ÇED raporunu hazırlayanlar arasında, maden mühendisi, hidrojeoloji mühendisi, harita mühendisi, meteoroloji gibi uzmanlık alanlarında personelin bulunmamasının teknik açıdan verilerin oluşturulmasında ciddi bir eksiklikliğe ve yetersizliğe neden olduğu, projenin kuşların tali göç yolları güzergahında kaldığı, fakat kuşların göç zamanlarında türbinlerin kendiliğinden belirli bir süre devre dışı kalıp kalmayacağına dair bir bilgiye yer verilmediği, dava konusu alanda, farklı şirketler tarafından farklı idarelerden aldıkları ruhsatlarla, ihtiyaçları doğrultusunda saha planlamasının yapıldığı, maden ruhsatı farklı ruhsat numaralı birden çok poligondan oluştuğu ve bunlardan iki poligonun RES ruhsatıyla çakıştığı, jeoloji haritası ve yeka için verilen ruhsat sınırları incelendiğinde, gerçekleştirilen madencilik faaliyeti ile yapılacak olan RES projesi yatırımının birbirini engelleyeceği, “Ihlamur Rüzgâr Enerji Santrali” projesi için alternatif alanın belirlenmediği anlaşıldığından, dava konusu 17/05/2023 tarihli “ÇED Olumlu” kararının hukuka uygun olmadığı sonucuna varılmıştır.
Davalıların Temyiz İddiaları
Davalı Bakanlık, ÇED raporunda gerekli tedbirlerin yer aldığını, bilirkişi raporunun varsayımlara dayandığını ve Maden İşleri Genel Müdürlüğünün olumlu görüşünün bulunduğunu belirterek kararın bozulmasını talep etti. Davalı yanında müdahil olan Enerji Üretim Şirketi ise, davacının dava açmakta menfaati olmadığını, bilirkişi heyetinin uzman eksikliği taşıdığını, madencilik ve RES projelerinin birlikte yürütülebileceğini ve ÇED raporunun çevresel etkilere karşı yeterli olduğunu savunarak Mahkeme kararının iptalini istedi.
Yargı Sürecinde Dava Konusunun Kalmaması
Danıştay Dördüncü Dairesi, yapılan incelemede önemli bir duruma dikkat çekti. ÇED Yönetmeliği uygulamaları genelgesine göre, bir ÇED Olumlu kararına ilişkin iptal veya yürütmenin durdurulması kararı verildiğinde, idare sadece eksik veya yetersiz görülen kısımları revize ederek yeni bir ÇED raporu sunabilir. Bu durumda, yeni bir ÇED Olumlu kararı verilmesiyle birlikte önceki ÇED Olumlu kararının zımnen geri alındığı ve hukuken uygulanamaz hâle geldiği kabul edilmektedir.
Aynı Proje İçin İki Farklı ÇED Olumlu Kararı Olamaz
Uyuşmazlık konusu “Ihlamur Rüzgâr Enerji Santrali” projesi için İdare Mahkemesinin iptal kararından sonra, davalı idare tarafından (Bakanlığın internet sayfasından yapılan incelemeye göre) 09/10/2024 tarihinde revize edilmiş bir ÇED raporuna dayanarak yeni bir “ÇED Olumlu” kararı ilan edildiği tespit edildi. Danıştay, aynı proje için iki farklı “ÇED Olumlu” kararının birlikte uygulanmasının mümkün olmadığına işaret ederek, ilk ÇED Olumlu kararının zımnen geri alındığı sonucuna vardı. Bu durumda, bakılan davanın konusunun ortadan kalktığına hükmedildi.
Danıştay Kararının Sonucu
Danıştay Dördüncü Dairesi, temyiz istemlerini kabul ederek İlk Derece Mahkemesinin kararını bozdu. Ancak, davanın konusunun kalmaması nedeniyle esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına hükmetti. Yargılama giderleri ve vekalet ücreti konularında da kararlar alındı.