– İdari Para Cezası (Ehliyetsiz Araç Kullanmak – Yeniden Değerlendirme Oranları İle Artırılamaz)
– Hafif Hapis (Ehliyetsiz Araç Kullanmak)
– Hafif Para Cezası (Ehliyetsiz Araç Kullanmak) –
5326 Sa.Ka.17 – 2918 Sa.Ka.36 – 5271 Sa.Ka.309 – TCK.52 – 5252 Sa.Ka.7
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununun 36/3. maddesinde öngörülen 1 ay hafif hapis cezasının karşılığı olarak 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 52. maddesine göre günlüğü 20,00.- Yeni Türk Lirası üzerinden 600,00.- Yeni Türk Lirası İdari para cezasına hükmedilmesi gerekirken; yeniden değerlendirme oranları uyarınca para cezasının artırılarak yazılı şekilde fazla ceza tayin olunmasında isabet görülmemiştir.
DAVA ve KARAR:
Ehliyetsiz araç kullanmak eyleminden dolayı Cemil I.’ın 5252 sayılı Türk Ceza Kanununun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanunun 7/2 ve 5326 Sayılı Kabahatler Kanununun 17. maddeleri yollamasıyla 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunun 36/3 ve 5237 sayılı Türk Ceza Kanunun 52. maddeleri uyarınca 760.00.- Yeni Türk Lirası idari para cezası ile cezalandırılmasına ilişkin, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığının 10.4.2008 tarihli ve 2008/2226 – 2033 sayılı idari yaptırım kararına yönelik itirazın reddine ilişkin Ankara 6. Sulh Ceza Mahkemesinin 11.4.2008 tarihli ve 2008/780 – 778 müteferrik sayılı kararı aleyhine Yüksek Adalet Bakanlığından verilen 28.5.2008 gün ve 29996 sayılı kanun yararına bozma istemini içeren dava dosyası Cumhuriyet Başsavcılığının 18.6.2008 gün ve KYB. 2008-121862 sayılı ihbarnamesi ile daireye verilmekle okundu.
Mezkur ihbarnamede;
1.6.2005 tarihinde yürürlüğe giren 5252 sayılı kanunun 7/1. maddesi ile kanunlarda “hafif hapis” veya “hafif para” cezası olarak öngörülen yaptırımlar, idari para cezasına dönüştürülmüş olup, idari para cezasının hesaplanmasında 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 52. maddesi hükümlerinin uygulanacağı belirtilmiş, keza anılan maddenin 2. fıkrasında ise Kanunlarda, “hafif hapis cezası” ile “hafif para cezası”nın seçimlik olarak veya birlikte öngörüldüğü hallerde, idari para cezası yaptırımının belirlenmesinde “hafif hapis cezası” esas alınacağı öngörülmüş, diğer yandan 5326 sayılı Kabahatler Kanununun 17/7 maddesinde İdari para cezaları her takvim yılı başından geçerli olmak üzere o yıl için 4.1.1961 tarihli ve 213 sayılı Vergi Usul Kanununun mükerrer 298 inci maddesi hükümleri uyarınca tespit ve ilan edilen yeniden değerleme oranında artırılarak uygulanır. Bu suretle idari para cezasının hesabında bir Türk Lirasının küsuru dikkate alınmaz. Bu fıkra hükmü, nispi nitelikteki idari para cezaları açısından uygulanmaz.” şeklinde bir düzenlemeye yer verilmiş ise de;
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununun 36/3. maddesinde sürücü belgesi olmadan trafiğe çıkanlara uygulanacak müeyyideler gösterilmiş olup, anılan fıkranın 1 cümlesinde “Sürücü belgesi sahibi olmadan trafiğe çıkanlara ilk tespitte bir aydan iki aya kadar, tekrarı halinde iki aydan üç aya kadar hafif hapis cezası verilir” biçiminde bir düzenleme mevcut olduğu, görüldüğü üzere anılan madde ki cezanın halen hafif para cezası olarak kanundaki yerini koruduğu, ilgili kanunda cezaların idari yaptırım olarak uygulanacağı şeklinde yasa koyucu tarafından henüz bir düzenleme yapılmadığı, ancak yukarıda belirtildiği üzere, 5252 sayılı kanunun 7/1. maddesi ile kanunlarda “hafif hapis” veya “hafif para” cezası olarak öngörülen yaptırımlar, idari para cezasına dönüştürüldüğü ve uygulanacak idari para cezasının hesaplanma yönteminin de 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 52. maddesi uyarınca yapılacağının belirtildiği, bu halde 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununun 36/3. maddesinde öngörülen 1 ay hafif hapis cezasının karşılığı olarak 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 52. maddesine göre günlüğü 20,00.- Yeni Türk Lirası üzerinden 600,00.- Yeni Türk Lirası İdari para cezasına hükmedilmesi gerekeceği gözetilmeden 2006, 2007 ve 2008 yılları için öngörülen yeniden değerlendirme oranları uyarınca para cezasının artırılarak yazılı şekilde fazla ceza tayin olunmasında isabet görülmemiş ve 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 309.maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu kanun yararına bozmaya atfen ihbar olunmuş bulunmakla gereği görüşülüp düşünüldü:
YARGITAY 7. CEZA DAİRESİ KARARI:
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının kanun yararına bozma istemine dayanan ihbarname münderacatı yerinde görüldüğünden,
SONUÇ: Ankara 6. Sulh Ceza Mahkemesinin 11.4.2008 gün ve 2008/780 Değişik iş, 2008/778 müteferrik sayılı kararının CMK.’nın 309/4-d maddesi uyarınca BOZULMASINA, bozma gereği yeniden uygulama yapılarak 5252 sayılı yasanın 7. maddesinin 1. ve 2. fıkraları uyarınca, 2918 sayılı yasanın 36. maddesinin 3. fıkrasındaki 1 aylık hafif hapis cezası esas alınıp, hükmün diğer kısımlarının aynen bırakılmasına, oybirliği ile karar verildi.